Ne söyleyeceğini biliyorum. "Bir erkek hep annesinin bebeği olarak kalmamalı." | Open Subtitles | أعرف ما ستقول الرجل لا يمكن أن يكون طفل أمِّه إلى الأبد |
annesinin hapse girmesi onun için daha mı iyi olacak? | Open Subtitles | سَيَكُونُ أفضل حالاً مَع أمِّه في السجنِ؟ |
Boxer giyiyor ve annesinin çerçeveli bir resmi yok. Güven bana, o gay değil. | Open Subtitles | يَلْبسُ الملاكمين، وليس هناك مُؤَطَّرون صور أمِّه. |
Her erkeğin eve götürüp annesiyle tanıştırmak isteyeceği türden bir kız. | Open Subtitles | بنت لكُلّ الرجل مطلوب اخدك المنزل ليقدمك إلى أمِّه |
Dört metre boyunda ve yarım ton ağırlığında doğan yavrunun annesiyle olan bağı inanılmaz derecede güçlüdür. | Open Subtitles | بِطولِ أربعة أمتارٍ عِندَ الوِلادَةِ , ووزن أكثر بكثير من طَنّ , علاقة العجلَ مَع أمِّه قويةُ جداً. |
Cumartesi gecesi annesiyle oturmak istemiyordur. | Open Subtitles | هو لا يُريدُ قُعُود البيتِ على a ليلة السّبت مَع أمِّه. |
Sen sadece, annesinin şeftalili tart tarifini almaya takıntılısın, o kadar. | Open Subtitles | أنت فقط هوّستَ تُصبحُ وصفة إسكافي خوخِ أمِّه. |
Arabasının ve annesinin evinin parası demek. | Open Subtitles | دفعة سيارته، والدفعة الأوليّة على شقّة أمِّه الخاصّةِ. |
O, annesinin ve yeni doğan kızkardeşinin biricik destekçisiydi! | Open Subtitles | هو الدعمُ الوحيدُ مِنْ أمِّه وأخته المولودة الجديدة. |
Matt çillerimi beyazlatmam gerektiğini söyledi, bunun için annesinin spa merkezinden bir krem çaldı ve getirdi, biz de yüzüme sürdük ve bir reaksiyon oldu. | Open Subtitles | مات قالَ بأنّني يَجِبُ أَنْ أُخفّفَ نمشَي، لذا سَرقَ بَعْض قشطةِ المادة القاصرةِ مِنْ حمام أمِّه المعدني، ونحن وَضعنَاه على وجهِي وأنا كَانَ عِنْدي ردّ فعل. |
annesinin beşinci doğumuydu. | Open Subtitles | لقد كَانتْ ولادةً أمِّه الخامسةِ |
Vasiyette belirtilen süre bitmek üzereyken şu anda hayatta olmayan annesinin yazdığı.. | Open Subtitles | مِنْ أمِّه المَميتةِ مؤخراً إدِّعاء Gateau أبّوه. |
Kasabada annesiyle yaşıyor, ve tüm gün sadece taşları oyuyor. | Open Subtitles | هو فقط يَعِيشُ لوحده مَع أمِّه في الريفِ , وفقط يَصنع الأشياءَ طِوال النهار , يَقْطعُ في الحجارةِ , |
annesiyle birlikte, Garfield'deki bir dairede yaşıyormuş. | Open Subtitles | عاشَ مع أمِّه في شُقَّة على غارفيلد. |
Belki Profesörü annesiyle yatırırız aynı "Hükümdar Oedipus" kitabındaki gibi! | Open Subtitles | ربمانَجْعلَالأستاذَ. النوم مَع أمِّه "مثلفي"أوديبريكس. |