ويكيبيديا

    "أمِّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • annesinin
        
    • annesiyle
        
    Ne söyleyeceğini biliyorum. "Bir erkek hep annesinin bebeği olarak kalmamalı." Open Subtitles أعرف ما ستقول الرجل لا يمكن أن يكون طفل أمِّه إلى الأبد
    annesinin hapse girmesi onun için daha mı iyi olacak? Open Subtitles سَيَكُونُ أفضل حالاً مَع أمِّه في السجنِ؟
    Boxer giyiyor ve annesinin çerçeveli bir resmi yok. Güven bana, o gay değil. Open Subtitles يَلْبسُ الملاكمين، وليس هناك مُؤَطَّرون صور أمِّه.
    Her erkeğin eve götürüp annesiyle tanıştırmak isteyeceği türden bir kız. Open Subtitles بنت لكُلّ الرجل مطلوب اخدك المنزل ليقدمك إلى أمِّه
    Dört metre boyunda ve yarım ton ağırlığında doğan yavrunun annesiyle olan bağı inanılmaz derecede güçlüdür. Open Subtitles بِطولِ أربعة أمتارٍ عِندَ الوِلادَةِ , ووزن أكثر بكثير من طَنّ , علاقة العجلَ مَع أمِّه قويةُ جداً.
    Cumartesi gecesi annesiyle oturmak istemiyordur. Open Subtitles هو لا يُريدُ قُعُود البيتِ على a ليلة السّبت مَع أمِّه.
    Sen sadece, annesinin şeftalili tart tarifini almaya takıntılısın, o kadar. Open Subtitles أنت فقط هوّستَ تُصبحُ وصفة إسكافي خوخِ أمِّه.
    Arabasının ve annesinin evinin parası demek. Open Subtitles دفعة سيارته، والدفعة الأوليّة على شقّة أمِّه الخاصّةِ.
    O, annesinin ve yeni doğan kızkardeşinin biricik destekçisiydi! Open Subtitles هو الدعمُ الوحيدُ مِنْ أمِّه وأخته المولودة الجديدة.
    Matt çillerimi beyazlatmam gerektiğini söyledi, bunun için annesinin spa merkezinden bir krem çaldı ve getirdi, biz de yüzüme sürdük ve bir reaksiyon oldu. Open Subtitles مات قالَ بأنّني يَجِبُ أَنْ أُخفّفَ نمشَي، لذا سَرقَ بَعْض قشطةِ المادة القاصرةِ مِنْ حمام أمِّه المعدني، ونحن وَضعنَاه على وجهِي وأنا كَانَ عِنْدي ردّ فعل.
    annesinin beşinci doğumuydu. Open Subtitles لقد كَانتْ ولادةً أمِّه الخامسةِ
    Vasiyette belirtilen süre bitmek üzereyken şu anda hayatta olmayan annesinin yazdığı.. Open Subtitles مِنْ أمِّه المَميتةِ مؤخراً إدِّعاء Gateau أبّوه.
    Kasabada annesiyle yaşıyor, ve tüm gün sadece taşları oyuyor. Open Subtitles هو فقط يَعِيشُ لوحده مَع أمِّه في الريفِ , وفقط يَصنع الأشياءَ طِوال النهار , يَقْطعُ في الحجارةِ ,
    annesiyle birlikte, Garfield'deki bir dairede yaşıyormuş. Open Subtitles عاشَ مع أمِّه في شُقَّة على غارفيلد.
    Belki Profesörü annesiyle yatırırız aynı "Hükümdar Oedipus" kitabındaki gibi! Open Subtitles ربمانَجْعلَالأستاذَ. النوم مَع أمِّه "مثلفي"أوديبريكس.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد