Sakin olup bunu mantıklı kılmam gerekiyorsa bıçağı alıp adamın parmaklarını kesebilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | إنْ اضطررت إلى الاسترخاء وإدراك مغبّة ذلك، لا أدرى إنْ كنت سأكون قادراً على استلال السكين وتمزيق أنامله اللعينة |
Nasıl olmuştu da, Bayan Pascal onun parmaklarını titretip, dudaklarını uyuşturmuştu? | Open Subtitles | لم جعلت آنسة (باسكال) أنامله ترتعش و شفتاه تبردان |
Hubbard parmaklarını birkaç kez deler ve ananas suyuna batırırmış. | Open Subtitles | (هوبرد) قام بثقب كل من أنامله عدة مرات بعدها وضعهم في عصير الفاكهة. كانت طريقة مؤلمة للغاية، ولكن فعالة. |