Bir tanesi oldukça bencil bir adam olduğum. | Open Subtitles | الأمرُ الآخر، هو أنّي كنتُ أنانيّاً جداً. |
Aynı zamanda çocuksu, bencil ve kindar biriydi. | Open Subtitles | كما كان بمقدوره أيضاً أن يكون طفلاً أنانيّاً و حاقداً |
Evet, bencil ve korkak. Hatta sağı solu belli değildir. | Open Subtitles | ربما كان أنانيّاً و صعب الفهم أحياناً |
Okul sana pek iyi gelmiyordu biraz da benim bencilce düşüncemden dolayı. | Open Subtitles | أعني، أنّ المدرسة لن تكون ذو نفعٍ لك وأيضاً أنانيّاً بعض الشئ منّي |
Hayır. Sen haklısın, kesinlikle haklısın. bencilce davrandım. | Open Subtitles | لا أنت على حقّ تماماً لقد كنت أنانيّاً |
Ama haklısın. bencillik ve aptallık ettim ve çok üzgünüm. | Open Subtitles | ،ولكنكِ مُحقّة، كان ذلك أنانيّاً وغباءاً وأنا آسف حقاً |
Çünkü ben bencil olmayacağım. | Open Subtitles | لأنّني لن أكون أنانيّاً |
Çok bencil ve kıskançtım. | Open Subtitles | كنتُ أنانيّاً. و حسوداً |
Bu kadar bencil olma! | Open Subtitles | لا تكن أنانيّاً |
Şu an bencil davranıyorum. | Open Subtitles | لقد أصبحتُ أنانيّاً الآن فحسب |
bencil, şımarık bir velede benziyor. | Open Subtitles | -يبدو طفلاً أنانيّاً ودبقاً . |
Hayır var. Çok bencilce davrandım. | Open Subtitles | بلى، عليّ ذلك فلقد كنتُ أنانيّاً جداً |
Aklıma gelenler çok bencilce ve önemsiz gibi geliyor. | Open Subtitles | كلّ شيء أفكّر به يبدو... أنانيّاً وتافهاً |
- Çok bencilce bir şey yapmışsın. | Open Subtitles | وكان ذلك فعلاً أنانيّاً |
Herkes orada canla başla çalışırken.. ...sen günlerini bencillik ve her şeyi mahvetmek uğruna harcıyorsun. | Open Subtitles | و تفضّل تمضية أيّامك أنانيّاً مخرّباً بينما يدفع الجميع الثمن |
Peki öyleyse. Lakin bir ekip olduğumuz için bu şekilde bencillik etmemelisin. | Open Subtitles | لكنّنا نعمل كفريق، ولا يتعيّن أن تكون أنانيّاً. |
"Sadece kendi başıma gelecek olanları düşünerek bencillik ettim." | Open Subtitles | "لقد كنتُ أنانيّاً... لا أفكّر إلاّ بما يجري لي" |