Anladım. Ryuzaki, Üzgünüm ama buradaki herkese ne düşündüğünü söylemem gerekiyor. | Open Subtitles | ريوزاكي ، أنا آسف ولكني سأقول ما كنت تفكر به أمام الجميع |
Üzgünüm ama artık senin koltuk değneğin olmayacağım. | Open Subtitles | أنا آسف ولكني لن أكون عكازاً لكي على أية حال |
Üzgünüm ama sanırım size bu akşam pek yardımcı olamayacağım. | Open Subtitles | أنا آسف ولكني لن أكون مفيد لكم الليلة أنتم لوحدكم الآن |
Üzgünüm ama Lord Hazretleriyle konuştum ve o şu anki pozisyonuna daha uygun olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أنا آسف ولكني تحدثت مع سيادة اللورد وهو مقتنع أن مكانك المناسب في منصبك الحالي |
Bak, üzgünüm, ama ben yokum. | Open Subtitles | انظري أنا آسف ولكني خارج هذا أي شخص يستطيع فعل هذا |
Üzgünüm ama benimle gelme riskini göze alamam. | Open Subtitles | أنا آسف... ولكني لا يمكن أن أخاطر بإحضارك معي |
Üzgünüm ama korkarım böyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | أنا ... آسف ولكني خائف أن هذا ليس كما يجب أن يتم |
Bridget Üzgünüm ama, seni daha sonra aramam gerekiyor. | Open Subtitles | "بريجيت" أنا آسف ولكني أحتاج أن أعاود الإتصال بكِ لاحقاً |
Üzgünüm, ama galiba yaşıyor. | Open Subtitles | أنا آسف... ولكني أخشى إنها مازالت حية |