| Eğer işi bırakıyorsan, beni incitmeden söylemene gerek yok. Seni Anlıyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تنسحبين، فليس عليك أن تخيبي أملي، أنا أتفهم ذلك |
| Anlıyorum. Ama size bunu tavsiye istemiyordum. | Open Subtitles | حسناً أنا أتفهم ذلك.ولكن هذا شئ لن أوصي به بالضرورة |
| Evet bunu tamamen Anlıyorum, fakat aynı zamanda anlamamız gereken Müslüman cemiyetinde eşcinsellik konusunun da gerçek olduğudur. | Open Subtitles | نعم، أنا أتفهم ذلك بشكل كامل لكن يجب علينا أن نفهم أن مشكلة المثلية الجنسية فى المجتمع المسلم هى واقع |
| Evet, Anlıyorum ama bana yerleri lazım. | Open Subtitles | نعم، أنا أتفهم ذلك لكنّي أحتاج تحديد موقعهم |
| Evet orasını anladım dinle beni Anlıyorum tamam. | Open Subtitles | أناأشكبذلك. أنا أتفهم ذلك , حسنا ً ؟ أسمعني أقصدُ |
| Anlıyorum.. yenisin ya ondan | Open Subtitles | ألا ترغبين بالعمل بعد؟ أنا أتفهم ذلك عليكِ الذهاب, عليكِ بذل جهد أكبر |
| - Sizi Anlıyorum, ben de bir anneyim ama kocanızın kurbanlarına karşı yükümlüyüm. | Open Subtitles | أنا أتفهم ذلك بما أّنّني أم أيضا ، ولكن أنا لديّ التزام تجاه ضحايا |
| Anlıyorum, başını derde sokmak istemem, ...ama çok önemli bir soru sormam lazım. | Open Subtitles | أنا أتفهم ذلك ولن أدعك تدخل في مشكلة ولكن أريد أن أسئلك سؤال مهم |
| Anlıyorum ama onlar anlamaz. Onların gözünde kayıp para gitmiştir. | Open Subtitles | أنا أتفهم ذلك ، لكن في عيونهم أنت من أضاع المال |
| Korkmuş durumdasın Anlıyorum ama bu işe yaramaz... | Open Subtitles | أنت مرعوب أنا أتفهم ذلك ولكن هذا لن يساعدك |
| İtfaiye aracında deve logosu var. Bunu Anlıyorum. | Open Subtitles | سيدي , المحرك به شعار جمل و أنا أتفهم ذلك |
| Ekip aracında üç başlı köpek logosu var. Bunu da Anlıyorum. | Open Subtitles | و الفرقة لديها كلب ثلاثي الرؤوس و أنا أتفهم ذلك |
| Söz konusu olan baban bunu çok iyi Anlıyorum. Gerçeği öğrenmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا أتفهم ذلك لكن ما نحاول فعله هوَ الوصول للحقيقة |
| Anlıyorum. Yerinde olsam ben de kendimden nefret ederdim. | Open Subtitles | أعني، أنا أتفهم ذلك لكرهتني لو كنت في مكانها |
| Çok iyi Anlıyorum, ama en kısa zamanda sizi görmem lazım. | Open Subtitles | أنا أتفهم ذلك كلياً، لكني أحتاج أن آتي وأقابلك في أقرب وقت ممكن. |
| Bunu Anlıyorum, çünkü senin yerinde olsaydım, bende isterdim. | Open Subtitles | و أنا أتفهم ذلك لأننى اذا كنت محلك سأرغب بها أيضا |
| Pekala, bunu Anlıyorum. Ama ben ne yapabilirim? | Open Subtitles | حسناً, أنا أتفهم ذلك لكن ما الذي استطيع فعله؟ |
| Evet, tamamen Anlıyorum ve gecikme için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | نعم, أنا أتفهم ذلك جيداُ وأعتذر جداُ عن التأخير |
| Sizi Anlıyorum ama öğrenecek o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | لا، أنا أتفهم ذلك إنه فقط.. هناك الكثير لأتعلمة |
| Hayır, sorun yok. Her şeyi Anlıyorum. | Open Subtitles | لا , لا بأس , لا بأس , أنا أتفهم ذلك جيّداً |