Güvende olduğunuzu ve kardeşlerine göz kulak olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | أنا أحتاج أن أعرف أنك فى أمان . وأنك تُحافظ على إخوانك |
D'avin, konuşmanın bir faydası yok, benim hissetmem gerek. | Open Subtitles | دايق, لقد تحدقنا حول هذا الأمر, وهذا لا يساعد الآن, أنا أحتاج أن أشعر به |
Eğer ''Bibimbap yiyelim,'' diyorsa ''Çöküşteyim, konuşmamız gerek.'' | TED | عندما تقول "هذا وقت طبق الرز الكوريّ" فهي تعني "أنا أحتاج أن أحدثك، أنا أمرّ بأزمة نفسية". |
Hayır aşkı ilgilendiren mesele. Kız arkadaşıma ulaşmam lazım. | Open Subtitles | لا، إنه أمر يتعلق بالحب أنا أحتاج أن أصل لصديقتى في أسرع وقت |
Arkanı kolluyorum. Bu tamam. Aman oyun planını öğrenmem lazım. | Open Subtitles | أن أحمي ظهرك وهذا شئ محدد أنا أحتاج أن أعرف خطة اللعب |
17 karaoke bar. Yatıp kafamın içini boşaltmam gerekiyor. | Open Subtitles | سبع عشرة حانة كاريوكي ، أنا أحتاج أن أزيل ما بداخل رأسي |
Fakat her şeyi düşünmem gerekiyor. Planımı hızlandırmalıyım. | Open Subtitles | و لكن ل الأشياء مرتبطة و أنا أحتاج أن أسرّع خطتي |
Onu bulmam gerek. Nerede biliyor musun? | Open Subtitles | أنا أحتاج أن أعثر عليه هل تعرف أين هو؟ |
Luke bilmek istiyorum, bilmem gerek. | Open Subtitles | لوق، أريد أن أعرف، أنا أحتاج أن أعرف |
Sadece güçlü durmam gerek. | Open Subtitles | أنا أحتاج أن أبقى قويه فحسب |
Bilmem gerek. | Open Subtitles | أنا أحتاج أن أعرف. |
O yüzden uyumam gerek. | Open Subtitles | أنا أحتاج أن أنام ، أيضاً |
Tahliye oluyormuş, ona biraz para toparlamam lazım. | Open Subtitles | سيتم طردها من السكن و أنا أحتاج أن أجني لها بعض المال |
Senin de bu kadar terlememen lazım. Herkesi iğrendiriyorsun. | Open Subtitles | إذاً ، أنا أحتاج أن تتوقف ان تتعرق نحو القميص وتقزز الجميع |
hayır, hayır ben sanırım, bir şeyler yemem gerekiyor. | Open Subtitles | لا ,لا أنا أنا أحتاج أن آكل شئ ما |
Cidden seninle konusmam gerekiyor. | Open Subtitles | حسنا, أنا أحتاج أن أتحدث معك بشدة |