Sana söylüyorum, zamanlamayı doğru yapamadı. | Open Subtitles | لم يحصل على التوقيت الصحيح أنا أخبرك بذلك |
Sana söylüyorum, eğer o değildiyse de onun ikiziydi. | Open Subtitles | أنا أخبرك اذا لم يكن هو فلا بد اٍنه توأمه |
Sana söylüyorum, eğer o değildiyse de onun ikiziydi. | Open Subtitles | أنا أخبرك اذا لم يكن هو فلا بد اٍنه توأمه |
Sana diyorum, Pal. Kıyafetleri üreten firma havalandırma yapmamış. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا صديقي البدلة المفصلة لا تقدم تهوية |
Bakın Size söylüyorum bu kutularda gerçekten garip birşeyler var. | Open Subtitles | أنظر، أنا أخبرك ثمة شئ غريب جداً في تلك الصناديق |
Bu arabada uyuşturucu falan yok. Söylüyorum sana. Hadi ama. | Open Subtitles | لا توجد أي مخدرات لعينة بالسيارة أنا أخبرك بربك |
Sana söylüyorum çünkü ailelerimiz evlenmemizi istedi. | Open Subtitles | أنا أخبرك بهذا لأن عائلتينا تريدانا أن نتزوج من بعضنا البعض |
Ve şimdi Sana söylüyorum, çok geç olmadan git. | Open Subtitles | والآن أنا أخبرك أن ترحل قبل أن يفوت الأوان |
Sana söylüyorum de la Vega, kadınlar sadece bir şey isterim der ama asıl istedikleri hep başka bir şeydir. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا دي لا فيغا النساء لا تريد شيئاً واحداً ولكن ما يريدون هو كل شيء آخر |
Sana söylüyorum, hapse geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | و أنا أخبرك الأن أنا سأعود الى السجن، أتريد أن تفهم؟ |
Sana söylüyorum. Tutuklanıp hapse gireceksin. Söyliyeceğin son birşey varmı? | Open Subtitles | أنا أخبرك ، نحن نعتقلك هل لديك أيّ شئ تقوله ؟ |
Ama o koduğumun kendine yardım edemiyor ,adamım,Sana söylüyorum. | Open Subtitles | لكنّها رغم ذلك لا يمكنها ردع نفسها، أنا أخبرك بذلك. |
- Sana söylüyorum, kaç Donna! - Hâlâ açlık çekiyorum. | Open Subtitles | إنظري أنا أخبرك أهربي يادونا أنا مازلت جائع |
Bunu sadece Sana söylüyorum çünkü eninde sonunda öğreneceksin. | Open Subtitles | أنا أخبرك هذا فقط لأنك ستعرف به عاجلاً أم آجلاً |
Adamım Sana diyorum. Hep tetikteyim, telefonları kontrol ediyorum, | Open Subtitles | يا رجل أنا أخبرك ،أنا أسعى لهذا, أنا أتفقد هاتفي |
İki misli satış yaptım dostum, ...Sana diyorum, şimdi oradan geliyorum, ...her şey yolunda. | Open Subtitles | حسناً أنا أضاعف الأن , يارجل لكن أنا أخبرك , أنا وصلت لتوي وكل شئ على ما يرام |
Bunu Size söylüyorum çünkü bu sırrı saklayacağınızdan şüphem yok. | Open Subtitles | أنا أخبرك بهذا لأني أثق بك كل الثقة بأن تبقي السر مكتوماً |
Söylüyorum sana, bu adamın arkasında,kastan yapılmış melek kanatları vardı. | Open Subtitles | أنا أخبرك, ذاك الرجل لديه أجنحة ملائكة على هذاك الظهر الممتلئ بالعضلات |
İnan bana dostum, göğüslerin yerini artık kalçalar aldı. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا رجل, المؤخرة هي الصدر الجديد. ثقوا بي. أنا أعرف. |
diyorum sana, televizyona çıkan soytarıların çoğundan daha yetenekliyim. | Open Subtitles | أنا أخبرك, لدي مظهر مضاجعة موهوب أفضل من نصف القمامة الذين يظهرون على التلفاز |
Bak söylüyorum, Randy. Beni dinle. Bu adamı görmelisin. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا راندي أستمع يجب أن تشاهد هذا الشاب |
- Sana sinirlenmiyorum. Sadece haddini aştığını söylüyorum. | Open Subtitles | أنا لست بغاضب منك أنا أخبرك بأنك تتصرف بشكل سيء |
- Söylüyorum size, MTV şeytan. | Open Subtitles | أنا أخبرك, محطة ـ إم تي في ـ هي الشيطان بعينه |
Bunu şimdi sana anlatıyorum çünkü bilmek senin de hakkın. | Open Subtitles | أنا أخبرك بهذا فقط لانكى تستحقى أن تعلمى |
Aşısı işe yaramayacak Amiral. Benden söylemesi. | Open Subtitles | أنا أخبرك ، أيها الأدميرال لقاحها لن يعمل |