Demek istediğim kuru temizleme denen yeni bir yöntem olduğu. | Open Subtitles | أنت تعرف أنا أعني أن هناك طريقة جديدة .تسمى عملية التنظيف الجاف |
Demek istediğim, bilinen yerin sakinliği, şehrin eziciliğinden daha iyidir diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أقصد, أنا أعني أن الهدوء العائلي أفضل من صخب المدينة |
Demek istediğim aklından atamadığın rüyalar. | Open Subtitles | أنا أعني أن تلك الأحلام التي لا تستطيع أخراجها من عقلك |
Yani heyecanlı değil mi? Kuralları çiğnemek. | Open Subtitles | أنا أعني أن خرق القوانين هو إثبات للوجود، أليس كذلك؟ |
Yok, yok. Yani, şansımı deneyeyim dedim. | Open Subtitles | لا لا ,أنا أعني أن,تعلمين, أن نحظى بالفرصة |
Demek istediğim, tüm sorunlarımız bu emperyalist Amerikalılar yüzünden. | Open Subtitles | .. أنا أعني أن كل مشاكِلنا سببها أولئك الغرباء الإمبريالية |
Demek istediğim insanlar böyle şeyleri sever değil mi? | Open Subtitles | أنا أعني أن الشعب يحب هذه الأشياء ، صحيح ؟ |
Demek istediğim, Caleb bir canavar ama bugün öğrendiğimize göre iyi şeyler yapamay çalışan bir canavar. | Open Subtitles | أنا أعني أن كيليب وحش ولكن ماتعلمناه اليوم أنه وحش يائس ليكون جيدا |
Demek istediğim, ailenin beş çiftliği var. | Open Subtitles | أنا أعني أن عائلتك لديها خمس مزارع |
Bilmiyorum, Yani, şey, sanırım | Open Subtitles | لا أدري. أنا أعني أن ذلك أفضل من العيش مع والدي و عشيقته |
Yani yatak, arabanın arka koltuğundan daha rahat olur. | Open Subtitles | أنا أعني أن الفراش أكثر راحة من المقاعد الخلفية |
Yani bence,çoğu zaman onun ağzı açık fakat gözleri kapalı, o nedenle... bazen o koca deliğe bir patlamış mısır atmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أعني أن فمه مفتوح و عيناه مغلقه معظم الوقت,إذا أحياناً أحب أن أرمي الفشار في حفرة الممر الضيق |
Yani, yarısının lanet tuvaleti bile yoktur. | Open Subtitles | أنا أعني أن نصفهم على الاقل ليس لديهم مراحيض |
Yok, Yani adam bir şeyleri gayet düzenlemiş gözüküyor. | Open Subtitles | لا، أنا أعني أن أمور هذا الرجل تسير على أفضل حال. |