| Ona yaklaştım. Özellikle bu iş için aldığım bir bez vardı elimde. Onu boğmak için. | Open Subtitles | و أنا أقترب منها حاملاً بيدي القماش الذي ابتعته لهذا الغرض تحديداً، و هو خنقها، |
| Biraz daha zamana ihtiyacım var. Önemli bir şeye çok yaklaştım. | Open Subtitles | أنا بحاجة فقط للمزيد من الوقت قليلاً أنا أقترب من أمر كبير |
| Şüpheli yığına doğru yaklaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقترب لشيئ مشبوه |
| şüpheli yığına doğru yaklaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقترب لشيئ مشبوه |
| Efendim, hedefe çok yakınım. Bodruma doğru giden adamlarım var. | Open Subtitles | الأن يا سيدي، أنا أقترب من الهدف لديّ عملاء في الطابق الأرضي |
| Noublesso'ya yakınlaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقترب من .. نوبليسو لدي عميل في الداخل الاَن |
| Zoe Graystone'un avatarını bulmaya Gittikçe yaklaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقترب لإيجاد الرمزية زوي Graystone. |
| İyice yaklaştım. Duvarı gözetliyor musun? | Open Subtitles | أنا أقترب هنا، راقب ذلك الجدار. |
| Sana yaklaştım. | Open Subtitles | أنا أقترب منك ، أليس كذلك؟ |
| Bir adım daha mı yaklaştım? | Open Subtitles | أنا أقترب منه خطوة؟ |
| Casey, Casey araca çok yaklaştım. | Open Subtitles | كايسى" أنا أقترب" للناقله |
| Suçunu ortaya çıkarmaya sandığımdan daha yakınım. | Open Subtitles | أنا أقترب أكثر مما كنت اعتقد من إثبات ذنبه |
| Onları bulacağım Paul. Bu kadar yakınım. Hissediyorum. | Open Subtitles | سوف أجدهم يا(بول) أنا أقترب شيئاً فشيئاً وأنا أعلم هذا. |
| * Ve sana yakınlaşıyorum* * hatta hiç ummadığım kadar * | Open Subtitles | * و أنا أقترب أكثر * * مما قد توقعت على الإطلاق * |
| Evet. yakınlaşıyorum. | Open Subtitles | أجل، أنا أقترب |
| Gittikçe yaklaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقترب أكثر. |
| Gittikçe yaklaşıyorum. | Open Subtitles | أنا أقترب |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 