ويكيبيديا

    "أنا أَعْرفُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • biliyorum
        
    • bildiğim
        
    Seni biliyorum. Kör bile olsam senin kim olduğunu bilecektim. Open Subtitles أنا أَعْرفُك حتى إذا كُنْتُ أعمى أنا أَعْرفُ مَنْ أنت
    Gitmemiz gerektiğini biliyorum ama, ikinize de söylemek istediğim bir şey var. Open Subtitles أنا أَعْرفُ بأن علينا الذهاب لاكن هنالك شئ أريد أن أخبركما به
    Bunun olmaması için herşeyi verirdim. Benden hoşlanmadığını biliyorum ama nasıl bir erkek olduğumu sanıyorsun? Open Subtitles بأمانة، أنا أَعْرفُ أنّك لا تَحْبُّني، لكن أَيّ نوع من الرجال تحسبني؟
    biliyorum, çünkü bunu bana çok bilge bir Türk söyledi. Open Subtitles و لم يستجب لها. أنا أَعْرفُ لأن هذا التركي الحكيم كبير السن أخبرَني.
    Tek bildiğim sonunda güçlerimizi aldığımızda kaçırdıklarımızı yakalamak için çabalayıp durduğumuz. Open Subtitles كُلّ أنا أَعْرفُ ذلك، عندما أصبحنَا أخيراً سلطاتنا تَدْعمُ، شَعرَ مثل نحن كُنّا نُجاهدُ للحاق.
    Onlardan kurtulmanın bir yolunu biliyorum Open Subtitles أنا أَعْرفُ طريقة تمْكِنُنا من التخلّصَ مِنْهم سريعاً
    Bende atlar hakkında birkaç şey biliyorum. - Peki ya dergi ? Open Subtitles أنا أَعْرفُ بعض الأشياء عن الخيولِ ماذا عن المجلة؟
    Onun iş numarasını ezbere biliyorum. Open Subtitles أنا أَعْرفُ عدد عملها عن ظهر قلب. حَسناً، ثمّ.
    Ama en çok cevizli dondurmayı sevdiğinizi biliyorum. Open Subtitles بالرغم من أن، أنا أَعْرفُ مفضّلكَ نكهة آيس كريمِ بقانُ زبدِ.
    Mahkeme emri olmadan dolabımı açamazsın. Haklarımı biliyorum. Open Subtitles أنت لا تَستطيعُ فَتْح خزانتُي بدون تفويض أنا أَعْرفُ حقوقَي
    Hey, bu gece nereye takılacağını biliyorum ve Jemma'nın Vip salonuna bileti var. Open Subtitles أنا أَعْرفُ أين سيتدلى اللّيلة وجيما عِنْدَهُا التذاكرُ في غرفةِ الجلوس الخاصّةِ
    Şey Steven'ın fındık ezmeli çikolatalı kurabiyeleri sevdiğini biliyorum. Open Subtitles حَسناً، أنا أَعْرفُ ستيفن يَحبُّ فستقاً كوكيز رقاقةِ زبدِ الشوكولاتيةِ. لذا أَذْهبُ إشترِ أولئك؟
    Geçmişte, işleri berbat ettiğimi biliyorum. ama ben değiştim, yemin ederim! Open Subtitles أنا أَعْرفُ بأنّني لخبطتُ في الماضي، ولكنني تغيرت الأن
    O şeylerin ne olduğunu biliyorum ve görmek istemiyorum. Open Subtitles أنا أَعْرفُ ما ذلك المادة، وأنا لا أُريدُ رُؤيته.
    Peki, durumun kötü göründüğünü biliyorum ama biz iyi niyetliydik. Open Subtitles الموافقة، أنا أَعْرفُ هذا يَبْدو في حالة سيّئة، لكن قلوبَنا كَانتْ في المكانِ الصحيحِ.
    Küçük işletmelere hiç saygı duymayan büyük şirketlerle mücadele etmenin... ne kadar zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أَعْرفُ كَمْ هو صعب أَنْ تكمل ضدّهم تكتلات صعبة جدا الذي ما أصبحَ أي إحترامِ لرجالِ الأعمال المحليّينِ.
    Çünkü onu güvenli bir yere götürdüğünü biliyorum. Open Subtitles ' يَجْعلُ أنا أَعْرفُ بأنّك أَخذتَها في مكان ما سلامة.
    Tanışmadığımızı biliyorum ama Andrew'in raporundan sonra, sizin hakkınızda her şeyi biliyor gibiyim. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّنا لم نجتمع، لكن بعد تقريرِ أندرو، أَشْعرُ أنا أَعْرفُ كُلّ شيء عنك.
    Bay Sunberg'in biraz kafadan kontak olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أَعْرفُ السيد سنبيرغ يُمكن أَن يَكُون مخبول قليلاً
    Babamın neler yapabileceğini çok iyi biliyorum. Open Subtitles أبي عَمِلَ ذلك فقط لذا أنا أَعْرفُ بأنّه يُمْكِنُ أَنْ.
    Çok iyi bildiğim tek şey, görüştüğüm adamla sorunlarımı konuşmadığım için, birçok ilişkiyi mahvettiğim. Open Subtitles الشيء الواحد الذي أنا أَعْرفُ ذلك خرّبتُ الكثير مِنْ العِلاقاتِ مِن قِبل مَا ناقشَ الأشياءَ خارج مَع الرجلِ بِأَنِّي يَرى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد