bakın, bu insanlar tahminlerde bulunurlar. Şöyle şeyler derler, "Neden elektriksel birşey hissediyorum?" | TED | هؤلاء الناس يخمنون، سوف يقولون أشياء مثل، لماذا أنا اشعر بوجود كهرباء؟ |
- Kendimi biraz susamış hissediyorum Albay. Bana katılmak ister misiniz yoksa içkiye düşkünlüğünüz yok mu? | Open Subtitles | أنا اشعر بالجفاف قليلا، عقيد هل تود الانضمام لي, أو لا؟ |
Gömlek ve çek. Kendimi korkunç hissediyorum... | Open Subtitles | القميص والشيك, أنا اشعر بفظاعة ..لم اكن لأفعل ذلك ابداً |
Asıl demek istedim, senden hoşlanıyorum ve... kendimi tamamen senin liginin dışında hissediyorum. | Open Subtitles | ماأودقولهحقاً, هو أنني معجب بك و أنا اشعر بالاهانة و الحزن |
Yaptırırdım. Sadece konuşmam gerek gibi hissediyorum. Konuşacak çok şeyim var. | Open Subtitles | أنا اشعر أني يجب ان أخوض في الأحاديث هناك الكثير كي أتحدث عنه |
- Öyleyse neden kendimi çok suçlu hissediyorum? | Open Subtitles | أذن لماذا أنا اشعر بالذنب الشديد حيالها ؟ |
Ryan'a karşı, senin hakkında çalma ve yalan ile ilgili tüm söylediklerinin yanlış olduğunu söylediğim için suçluluk hissediyorum ama yaptığın tam olarak buymuş. | Open Subtitles | اعني , ها أنا اشعر بالذنب لإتهامي لك بالكذب و السرقة و اخبر رايان انه مخطأ بشأنك |
Ama ben sadece New York'ta iyi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر فقط برغبتي في البقاء هنا في نيورك |
Doğruyu söylemek gerekirse, kendimi biraz suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | لأقول لك الحقيقة، اعتقد أنا.. أنا اشعر بقليل من الذنب |
Kendimi gerçekten çok berbat hissediyorum ve yapmak istemezdim ama saat 16.50'de film başlayacak. | Open Subtitles | نعم, أنا اشعر بالأسف من أجلك وأكره قيامي بذلك ولكنّي أحاول اللحاق بفلم الساعة الرابعة والنصف |
Katılmak zorunda olduğun için kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر بالسوء لأنه يجب عليك ان تذهبين. |
Bunu gerçekten hissediyorum bence bu benim için gerçekten iyi bir gece olacak. | Open Subtitles | أنا اشعر حقا أن هذه ستكون ليلة جيده لي لذا شكرا لكم |
Çok kötü hissediyorum, yemek yiyemiyorum içinde aldatma olan dizileri izleyemiyorum ki izlediğim dizilerin hepsi öyle. | Open Subtitles | أنا اشعر بالسوء، أنا لا أكل أو مشاهدة برامجي الخاصة بالبالغين هذه كل برامجي |
Ama belirmem gerekirse, yaralandın diye berbat hissediyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر بالفظاعة لأنك آلمت نفسك ما زلت اقف بجانب تعليقاتي |
İyi hissediyorum, iyi hissediyorum iyi hissediyorum... | Open Subtitles | أنا اشعر بالسعادة أشعر بالسعادة أشعر بالسعادة |
Kendimi berbat hissediyorum. | Open Subtitles | أنا اشعر بأن وضعي سيئ للغاية, أشعـُـر بأني.. ؟ |
Kitaptaki bir anda acayip zekileşip sonra tekrar aptallaşan adam gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يا الهي , أنا اشعر مثل هذا الرجل في الكتاب الذي اصبح ذكياً جداً ثم اصبح غبياً مره اخرى |
Birden silah kontrolü hakkında konuşmaya başladık, o da "Bunu yapmamız gerektiğini hissediyorum." | TED | عندما كان الحديث عن عملية ضبط الاسلحة و قالت حينها " نعم أنا اشعر انه يجب القيام بذلك " |
Dedim ki "Dinle yabancı" "kendimi kötü hissediyorum" | TED | لقد قلت: "اسمعي، أيتها الغريبة، أنا اشعر بالحزن الآن. |
Miranda, tamamen berbat hissediyorum. | Open Subtitles | . آوه . ميراندا , حقاً أنا اشعر بتوعك |