Pekâlâ, kirlenecek, tamir edecek boyayı yapacak ve harfleri yazacak kişi benim. | Open Subtitles | حسناً، أنا الذي يصقلها أنا الذي يزيّنها أنا الذي يرسم ويكتب الرسائل |
Ona karşı dürüst olmak istersin ve ona bu benim senin aradığın kişi benim. | Open Subtitles | عليك أن تكون صادقاً مع هذا الشخص وتقول له إنه أنا أنا الذي كنت تبحث عنه |
Kazayla oldu ve onunla yaşayacak olan benim, sen değil. | Open Subtitles | كانت حادثة و أنا الذي عليه العيش مُتحملًا ما حدث و ليس أنت |
Kafayı yiyen kişi ben değilim, bu dünyanın ta kendisi. | Open Subtitles | لستُ أنا الذي هو مجنون، أنهُ العالمُ نفسه |
- Bunun olması imkansız. - Ben konuşuyorum. Jakob, Selmak değil. | Open Subtitles | لا توجد فرصة لذلك هذا أنا الذي أتكلم جاك ليس سلماك |
Asıl ben teşekkür etmeliyim. - Mükemmel bir çocuk. | Open Subtitles | أنا الذي يجب أن أشكركِ على تربيتكِ ، هو فعلاً فتى رائع |
Onları ben aldım ve sen beyinlerini yıkayıp kendilerini patlatmalarını sağladın. | Open Subtitles | أنا الذي جندتهم، وأنت.. غسلت أدمغتهم ليفجروا أنفسهم. |
Yerde yatıp, polisin nabzını ölçtüğü kişi bendim. | Open Subtitles | أنا الذي كنت مستلقياً على الأرض والشُرطيّ يضغط على صدري وأنا كنت مصابة بالسرطان أنا أتفّهم الأمر، أنا أتفّهم الأمر |
Kermit'i en başında bu turneye ikna eden bendim. | Open Subtitles | أنا الذي أقنع "كيرميت" بفعل هذه الجولة أصلا |
Şimdi seni arabayla ziyarete gelen kişi benim. | Open Subtitles | حسنا ، أنا الذي في السيارة الآن ، وقادم لزيارتك |
Onlara ben haber verdim. Polisleri çağıran kişi benim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أنا الذي قمت بالإبلاغ عن الأمر |
Sen iyice yaklaşana kadar patlatmayacaktım. İyice yaklaş bakayım. İstediğin kişi benim. | Open Subtitles | لم أكن سأفجرها إلا عندما تقترب أكثر أنا الذي تريدينه دعي سام يذهب |
Bunu yapan benim, cesareti olan benim, anlaşmayı yapan benim. | Open Subtitles | أنا الذي قمت بكل هذا ، أنا المسؤول أنا الذي قمت بالصفقة |
Belki de sorunları olan benim. | Open Subtitles | حقاً ؟ حسناً، ربما أنا الذي يعاني من مشكلة |
Çünkü inan bana Öldüğünde senin mezarının başında duran tek kişi ben olacağım. | Open Subtitles | لأنه ثق بي سأكون أنا الذي سيقف على جثتك حين تموت |
- Ben yaptım. Hayır, Mikey, hayır! Şey, ne düşündüğünü biliyorum, | Open Subtitles | أنا الذي فعلتها لا أدري ما الذي تفكرين به الآن |
Asıl ben seni yalnız bıraktığım ve bu şekilde geri döndüğüm için sana lâyık olamadım. | Open Subtitles | أنا الذي خذلتك... تركتك لوحدك وعدت بهذا الشكل |
Hata benimdi ama. Onları ben tanıştırmıştım. | Open Subtitles | إنه خطئي، أنا الذي عرفتهم ببعض |
Old Religion'daki rahibeye çocuğu emanet eden kişi bendim. | Open Subtitles | كنت أنا الذي عهدت الطفل الى كبارالكهنة من المعتقدات القديمة |
Onu davet eden bendim. | Open Subtitles | أنا الذي دَعوتُه للبَقاء |
Ben yeni bir yol çizmek için Amerikaya gelen kişiyim. | Open Subtitles | أنا الذي قام بالسفر إلى العالم الجديد لصناعة طريق جديد |
Mickey, beni çok kötü gösteriyorsun, tamam mı, Onu ben davet ettim. | Open Subtitles | ميكي أنت تظهرني بشكل سيئ هنا أنا الذي دعوته هنا |
Bu imparatorluğu kurmasına yardım eden benim. | Open Subtitles | أنا الذي ساعده ببناء امبراطورية |
Siz burada kıçınızı kırıp otururken tüm riskleri alan benim ve... | Open Subtitles | أنا الذي أخاطر في الوقت الذي تجلسان جانبا |
Mürettebat için neyin iyi olduğuna karar veren benim. | Open Subtitles | أنا الذي يقرر ما هو الأفضل للطاقم |