| Ben sadece her zaman ne yapacağımı söylemene gerek olmadığı belirtiyorum. | Open Subtitles | أنا ببساطة أجعلك تدرك أنني لست بحاجة لأن يقال لى ما يجب فعله في كل وقت |
| Ben sadece... 42 yaşındaki Iowa'lı sade bir tır şöförüyüm. | Open Subtitles | أنا ببساطة سائق شاحنات من أيوا وعمري 42 سنه. |
| Ben sadece dövüşe önayak oldum. Hiçbir mesuliyetim yok. | Open Subtitles | أنا ببساطة روّجت للقتال ليس لديّ أيّ مسؤوليّة هنا |
| Ben sadece kocamla aynı şeyi söylüyorum... vicdanınızı dinleyerek oy verin. | Open Subtitles | أنا ببساطة أقول لكما ما قاله زوجي.. أن عليكما أن تصوتا لضمائركما |
| basitçe burada hem kalıp hem de uyuşturucu kullanamayacağını söyledim. | Open Subtitles | أنا ببساطة قلت أنه لا يمكنك العيش هنا و تعاطي المخدرات |
| Ben sadece bir dükkân sahibiyim. Ve de bulunması zor olan şeyleri tedarik eden kişiyim. | Open Subtitles | أنا ببساطة مالك متجر و جامعٌ للأغراض النادرة |
| Ben sadece seni alçak ve utanç dolu bir hayattan koruyorum, bu kadar basit. | Open Subtitles | أنا ببساطة احميك من حياة التدهور والازدراء |
| Ben sadece artık görmezden gelemeyen bir adamım. | Open Subtitles | أنا ببساطة رجل الذي .لا يمكنه أن يتغاضى عن النظر بعد |
| Ben sadece onlara, yanlış gayelerinin peşinden gitmelerinde yardımcı oldum biraz. | Open Subtitles | أنا ببساطة مكّنتهم من متابعة أحلامهم التي وعلى ما يبدو أنها مضللة. |
| Ben sadece kanıtları takip ediyorum Bay Ballard. | Open Subtitles | أنا ببساطة أتبع الأدلة سيد بالارد |
| Yargılandı ve mahkum edildi. Ben sadece hükmü veriyorum. | Open Subtitles | هي حوكمت وأدينت , أنا ببساطة أنفذ الحكم |
| Ben sadece bugün geç saatte Babe McGantry ile yapacağım görüşme için bilgilendirilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا ببساطة أريد إبلاغ إجتماعي مع " بيب ماكجانتري " لاحقاً |
| Ben sadece inancımızın düsturlarını öğretmek için yanındaydım. | Open Subtitles | أنا ببساطة أكتفي بتلقينهم معالم ديننا. |
| Ben sadece işleri hızlandırmak için buradayım, pazarlık için değil. | Open Subtitles | أنا ببساطة هنا للتسهيل و ليس للتتفاوض |
| Ben sadece adanmışlığın bir göstergesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا... ببساطة تبحث عن ل عرض رمزي من التفاني. |
| Ben sadece benim olanı almak için geldim. | Open Subtitles | أنا ببساطة هنا من أجل ما يخصني |
| Ben sadece... İnsanların neden hala ayakta durduğunu anlayamıyorum | Open Subtitles | أنا ببساطة أجهل سبب صمت هؤلاء الأشخاص |
| Ben sadece işlerin sırasını tersine çevireceğim. | Open Subtitles | أنا ببساطة سأعكس ترتيب الأشياء |
| Ben sadece size eşlik edeceğim. | Open Subtitles | و أنا ببساطة سأساعدك |
| basitçe, gitmeye hazır değilim henüz? | Open Subtitles | أنا ببساطة لست جاهز للذهاب بعد، هل تسمعني؟ |
| basitçe onu konsepte yeniden sokuyorum. | Open Subtitles | أنا ببساطة أعرّفها من جديد على هذا المفهوم |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 