Seninle biraz daha konuşabileceğim için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ جداً بأننا سنتفاعَل أكثر أنا و أنت |
Uzun süreli bir tedavi gördü, ve düzeldiğini söylemekten mutluyum. | Open Subtitles | لقد خضَعَ لعِلاجٍ طويل الأمَد و أنا سعيدٌ لأقول أنهُ تعافى |
Biliyorum, ben bak, senin için mutluyum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنظر, أنا سعيدٌ من أجلك وسعيدٌ أنك وجدت شخصاً تهتم به |
Oh, selam. Gelebildiğine çok sevindim. Bir şey yedin mi? | Open Subtitles | أوه , مرحباً, أنا سعيدٌ جددأ لقدومك هل أكلت ؟ |
Bu yüzden bu konuşma şansını bulabildiğimiz için çok sevindim. | Open Subtitles | ولذلك أنا سعيدٌ جداً بأن أُتيحت لنا هذه الفرصة للتحدّث |
Taşındığıma seviniyorum. Hiçbir zaman arkadaşım değildin. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لكوني سأنتقل لم تكن صديقي مطلقاً |
Beni gemiye götürmek için geldiğine sahiden memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ فعلاً لحضوركِ لاصطحابي إلى السفينة |
Rahibe, beni bu işe uygun gördüğünüzden dolayı çok memnunum. | Open Subtitles | أختي, أنا سعيدٌ لأنك اخترتني لهذا العمل. |
Ben sadece sizler adına çok mutluyum. | Open Subtitles | الكلبُالمحظوظ،بإمكانيفقطأن أنا سعيدٌ جداً لأجلكما يا شباب |
Senin için mutluyum, Bu sonuncu olmıcak, değil mi ? | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لأجلك، لكن علاقتك لن تدوم, أليس كذلك؟ |
Hayatımda her şeyden daha çok seninle mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ معكِ أكثرَ ممّا كنتُ في حياتي قطّ. |
Yasal olarak bu konu hakkında konuşamam ama dürüst olmam gerekirse her şeyi arkamda bıraktığım için mutluyum. | Open Subtitles | قانونياً، لا يمكنني حقاً التكلم عن ذلك ولكن في الحقيقة، أنا سعيدٌ لأن الأمر أصبح ورائي وإنتهى |
Konuştuğumuz için çok mutluyum. Seni son gördüğümde çılgına dönmüştün. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ جداً، لتكلمنا مع بعضنا آخر مرة رأيتُكِ فيها، كنتِ حانقة جداً |
bebeğim. İkinizin adına çok mutluyum. | Open Subtitles | أنتَ جيداً في عملك، عزيزي أنا سعيدٌ لكما، تبدوان رائعين |
Geldiğiniz için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ جدّاً لرؤيتكم مُجتمعين هذا اليوم |
Sonunda beraber bir şey yapabilmemize çok sevindim. Sadece ikimiz olarak. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لأنه تسنى لنا أخيراً أن نقوم بشيءٍ معاً ولوحدنا |
Beni görmeye geldiğine çok sevindim. Gerçekten sıvılarımı hareketlendirdin. Döndüğüm için mutlu oldum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لأنّك لجأتِ إليّ للنصيحة لقد أعدتني إلى حرارة العمل وسعيد بعودتي |
Gerçekten senin adına çok sevindim dostum, sonunda oldu yani. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ أخيراً يا رفيقي بحدوث ذلك أخيراً |
Daha ileri gitmediğimiz için seviniyorum çünkü belli ki birbirimize hiç uygun değiliz. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ لأننا لم نتخطى ذلك لأن من الواضح بأننا لا نناسب بعضنا البعض |
Beni berberine gitmeye ikna ettiğin için çok memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ جداً لأنّكَ أقنعتني بالذهاب إلى حلاقك |
Vitamin dükkanında tanıştığımız çok memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيدٌ للغاية لأنّنا التقينا في مخزن الفيتامينات. |