Onun için endişeleniyorum. Onu hiç böyle bir durumda görmemiştim. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه ، لم يسبق أن رأيته بهذه الحالة |
Onun için endişeleniyorum ama müdahale edecek kadar değil. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه بعض الشيء، لكن لا داعي للتدخل. |
Onun için endişeleniyorum, petrol peşinde. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه جداً,هناك فى آبار البترول |
Anne aslında Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أمي ، في الواقع أنا قلقة عليه قليلاً |
Onun için endişeleniyorum, bıçaklandı ve şimdi de kayıp. | Open Subtitles | هل (نوا) هنا؟ أنا قلقة عليه لأنه تعرض للطعن وهو الآن مختف |
Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه |
Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه. |
Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه. |
Onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقة عليه |