Bilmiyorum. Onun için endişeleniyorum. Kabul etmekten nefret etsemde, sanırım onu huzurevine koymanın zamanı geldi | Open Subtitles | لا أعرف أنا قلقه عليها أكره أن أعترف بهذا لكن ربما حان الوقت لنرسلهم لدار المسنين |
Carla için endişeleniyorum ama o benimle konuşmuyor bile. | Open Subtitles | أنا قلقه على كارلا و .هي لا تتحدث الي حتى |
Senin için endişeleniyorum. Ölmeni istemiyorum. | Open Subtitles | كلا أنا قلقه بشأنك لا أريدك أن تموت |
Geri aramadığın için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه لأنك لا ترًدين على إتصالاتي |
Babasının, gösterisine gelmeyeceğinden endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه من أبيها قد لا يأتي للمعرض |
Onu arayan adamlarımız var ve açıkcası onun için endişeleniyorum. | Open Subtitles | نحن نبحث عنه وبصراحـــة أنا قلقه عليه |
- Elbette endişeleniyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد أنا قلقه |
Ben... ben endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا ـ ـ أنا قلقه |
Ölecek diye endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه أنها لن تعيش. |
Bay Sanders, onun için endişeleniyorum. Bence Paige, kendine zarar verecek. Hayır. | Open Subtitles | سيد ( ساندرس ) أنا قلقه عليها بالفعل أعتقد بأن ( بايج ) ستؤذي نفسها |
Babam konusunda endişeleniyorum. | Open Subtitles | انظر,أنا قلقه فقط علي والدي |
Senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه اظن إنك تحمل النساء |
Ben Glee kulübü için endişeleniyorum. | Open Subtitles | .. أنا .. أم أنا قلقه فليلاً |
Elbette endişeleniyorum. | Open Subtitles | و بالتأكيد أنا قلقه |
Tatlım, Bud için endişeleniyorum. Pek iyi görünmüyor. | Open Subtitles | عزيزي أنا قلقه فعلاً على (باد) انه لايبدو بخير |
Bu çocuk için çok endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه بشده على هذا الفتى |
Çocuklar için endişeleniyorum. | Open Subtitles | الآن أنا قلقه بشأن الأطفال |
Şekerli tarçınlı kurabiyeler sayılmaz. endişeleniyorum. | Open Subtitles | سنيكر دودلز لا تحتسب أنا قلقه |
endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه أنا لا أعتقد |
Ben daha çok röportaj konusunda endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه اكثر بشأن المقابله |