Saat dörtten sonra, oğlum hakkında sana hiçbir şey Söyleyemem. | Open Subtitles | بعد 4: 00 أنا لا أستطيع إخبارك أي شئ حول إبني. |
Şu anda ben sana hiçbir şey Söyleyemem. İsmimi bile Söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك أي شئ عني اللآن حتى اسمي |
Söyleyemem. Hastane kuralları. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك انها تعليمات المستشفى |
Onun güvende olduğunu bilmek beni ne kadar rahatlatıyor anlatamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك الذي rellef هو يعرف بأنّه آمن. |
Bayan Chase, bu operasyonun bir parçası olmamın istenmesi benim için nasıl büyük bir onur anlatamam. | Open Subtitles | الآنسة تشاس، أنا لا أستطيع إخبارك الذي شرف هو بأنه كان قد سأل لكي يكون جزء هذه العملية. |
Beni ne kadar korkuttuğunu anlatamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك كم يخيفني. |
Söyleyemem.. kontratını biliyorsun.. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك ذلك، سايمون، تعرف عقدك. |
Bunun nereden geldiğini Söyleyemem ama katil, siz onu yakalayana kadar öldürmeye devam edecek. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك حيث هذا من، لكن لكن... القاتل سيقتل ناس أكثر أمامك يمسكه. |
Sıradaki kim ? Listede olanları Söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك التي على القائمة. |
Burada ne olduğunu Söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك الذي حدثت هنا، هكذا راولس دخل،... |
Neyi basıp basamayacağınızı size Söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك ما يطبع أو لا يطبع |
- Scully'nin neden kaçırıldığını sana Söyleyemem. | Open Subtitles | - أنا لا أستطيع إخبارك لماذا هي أخذت. |
Söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك ذلك |
Bunu sana ben Söyleyemem Billy. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك ، بيلي |
Söyleyemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك. |
Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك كم سعيد أنا. |
Trish, ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | تريش, أنا لا أستطيع إخبارك عن مدى أسفى |
Daha fazlasını anlatamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك أكثر من ذلك. |
Tamam, bunu sana anlatamam, ama ben tam burada, aklıma gelmişken, boşaltılmış bulunan binanın önündeydim, ve arkaya Yargıtay tarafından gelen, sesi bastırılmış, boğuk sesli bir gümbürtü işittik. | Open Subtitles | حسنا، أنا لا أستطيع إخبارك بذلك، لكنى كنت هنا أمام مبنى البرلمان والذى تم إخلائه و عودة نحو منطقة المحكمة العليا قد سمعنا للتو صوت مكتوم منخفض |
"Bu daha önce hiç başıma gelmemişti" lafını kaç kere söylediğimi anlatamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع إخبارك كم مرّة قلت "هذا لم يحدث أبدا من قبل." |