Gitmeden birkaç gün öncesine kadar, orduya katılacağından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | أنا لم أعلم أنه كان يجب أن يذهب حتى قبل رحيله بأيام قليلة. |
Bu benim işim olmadığından cidden haberim yoktu. | Open Subtitles | أنا لم أعلم بالأمر، لأنه ليس من اختصاصي في العمل |
Giada, şehre geldiğinden haberim yoktu. | Open Subtitles | جايدا، أنا.. لم أعلم أنكِ في المدينة |
- Bilmiyordum, ama böylesi çok daha iyi. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا لم أعلم ذلك, و لكن لا مشكلة - شكراً لك - |
- Bilmiyordum. - Bir iş yeri çalıştırıyorsun. | Open Subtitles | ــ أنا لم أعلم ــ أنت تدير أعمالاَ |
- Bir zincirin olduğunu bile bilmiyordum. - Ben de. | Open Subtitles | ــ أنا لم أعلم بأن لديك صبر ــ وأنا أيضاً |
Bir saat öncesine kadar ben bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعلم ذلك حقاً حتى الساعة الماضية. |
1 saat öncesine kadar haberim yoktu. | Open Subtitles | أنا لم أعلم إلا منذ ساعة. |
Zombi... Adamım, onun lanet bir ölü olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | زومبي, يارجل أنا لم أعلم حتى أنه مات |
Ali ve onun arkadaş olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعلم أنها وآلي كانو صديقتان |
Ben ismini bile bilmiyordum ama sen Gabe diye hitap ediyorsun? | Open Subtitles | حسناً، أنا لم أعلم بأنّ لديه إسمٌ أوّل و أنتِ الآن تنادينه بـ(غايب)؟ |