Başka izleyecek kimse yok. - Şimdi çok daha kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أنا ليس لدى متفرجون لقد جعلنى هذا أشعر بشعور أسوأ بكثير |
Ailem yok. Tek sahip olduğum şey karşısınızda duruyor. | Open Subtitles | أنا ليس لدى أسرة،كل ما لدى هو ما تراة هنا |
Delil falan yok ! Delili aldılar ve başka delilleri de ele geçirmek için onu öldürebilirler. | Open Subtitles | أنا ليس لدى أى دليل و هم قد يقتلوه للحصول عليه |
Evet ama bu kez yalan söylemem için hiçbir neden yok. Hiçbir şey olmadı. Tamam mı? | Open Subtitles | نعم, لكن فى هذه الحالة أنا ليس لدى شىء لأكذب حوله, لا شىء قد حدث |
Yüzbaşı, bu kadar zamanım yok. Bomba nereden gelmiş? | Open Subtitles | كابتن؛ أنا ليس لدى الوقت لهذا من أين جاءت هذه القنبلة ؟ |
Şu anda çalışacak yerim yok. Evet, benim de yiyecek yerim yok. | Open Subtitles | . فى الوقت الحالى , ليس لدى مكان للعمل . نعم ، أنا ليس لدى مكان للأكل |
Yani, benim, bir ailem yok, biliyorum. | Open Subtitles | . كما تعرف , أنا ليس لدى عائلة مطلقاً, بالطبع |
Anlamıyor musunuz? Bu sürede yapacak bir şeyim yok. Anlıyor musunuz? | Open Subtitles | ألا ترى أنا ليس لدى ما أفعله فى كل هذه السنوات أتفهم؟ |
Anlaşma yapma konusunda herhangi bir yetkim yok. | Open Subtitles | أنا .. ليس لدى الصلاحيات لكى أقوم بأى صفقات |
Bu noktada kaybedecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | حسناً أنا ليس لدى حقاً شىء لأخسره فى هذه المرحله |
Hayır, amigo. Gördüğün gibi, seni dönüştüren şeyin ne olduğuyla ilgili bir fikrim yok. | Open Subtitles | أتعلم, أنا ليس لدى أدنى فكره, ماالذى حولك فى الحقيقه؟ |
Çizmemde bir bıçak var. Çizmemde bir bıçak yok. | Open Subtitles | أنا لدى سكين على قاربى. أنا ليس لدى سكين على قاربى. |
Sayın Senatör, benim kızım yok ve başınıza gelenleri tahmin bile edemem. | Open Subtitles | سيناتور,أنا ليس لدى ابنه ولا يمكننى تخيل ما تمر به |
Benim verimliliğe(yetkinliğe) karşı hiçbir itirazım yok. | TED | الآن أنا ليس لدى أى شيئ ضد الكفاءة. |
Herkesin duygularına aldırış edecek zamanım yok. | Open Subtitles | أنا ليس لدى وقت لأهتم بمشاعر كلّ شخص |
- Yerde kilimim yok. Buzdolabım yok. - Boş bir kanepen olduğu sürece sorun değil. | Open Subtitles | أنا ليس لدى بساط ولا ثلاجة- لديك أريكة فارغة- |
- Çünkü Worcestershire'da şatom yok. | Open Subtitles | لما لا؟ - لأن000- أنا ليس لدى قلعة فى ووركشاير |
Açıklamaya vaktim yok ama... | Open Subtitles | إسمع ... أنا ليس لدى وقت لشرح ذلك , و لكن |
Sana güvendiğim falan yok. Adam suçlu. | Open Subtitles | أنا ليس لدى اى ثقة بك ، أن الرجل مذنب |
Bu senin ayrı hesabın. Benim bir fikrim yok... | Open Subtitles | هذا حسابك المنفصل أنا ليس لدى فكرة. |