Comanche'lerin böyle öptüğünü Bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ ان الكومانشيز يقبل هكذا |
Ben 25 ime girene kadar kravat nasıl bağlanır Bilmiyordum | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ كَيفَ أَرْبطُ ربطة حتى أصبحت 25. |
Müzikten bu kadar hoşlandığını Bilmiyordum, James. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بانك محب للموسيقى، جيمس. |
Bir çocuğu olduğunu Bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّها كَانَ عِنْدَها طفل. |
Onun gösterisi olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ هو كَانَ الإداء الواحد اللّيلة. |
Duşta olduğunu Bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّك كُنْتَ في الدُشِ. |
Hiçte bile Bilmiyordum ama suratlarınızı görecektiniz... | Open Subtitles | لذا أنا لَمْ أَعْرفْ ذلك. لَكنَّك يَجِبُ أَنْ تَرى وجوهَههم. |
Böyle davranacağını Bilmiyordum. | Open Subtitles | حَسناً، أنا لَمْ أَعْرفْ هي كَانتْ ستَتصرّفُ هذا الطريقِ. |
Geleceğini Bilmiyordum. | Open Subtitles | أوه، أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّك كُنْتَ تَجيءُ. |
New York'ta olduğunu Bilmiyordum. | Open Subtitles | أوه. أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه كَانَ في نيويورك. |
Tanrım, affedersin baba, hatta olduğunu Bilmiyordum. | Open Subtitles | أوه، أَنا آسفُ، أَبّ، أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّك كُنْتَ على الخَطِّ. |
Buraya gelene kadar çalındığını Bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه سُرِقَ حتى وصلت هنا. |
Buraya gelene kadar çalındığını bile Bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه سُرِقَ حتى وصلت هنا. |
Elbette Bilmiyordum. Ama sakinleşmelisin. | Open Subtitles | بالطبع أنا لَمْ أَعْرفْ لَكنَّك يجب أن تهدأي |
Burada olduğunu Bilmiyordum, Rick. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّك كُنْتَ هنا , ريك. |
Hey, Stu, "The Daily News" un Super Bowl'u yazdığını Bilmiyordum. | Open Subtitles | يا، ستو، أنا لَمْ أَعْرفْ "الأخبار اليومية" غَطّتْ لعبة السوبر بولُ. |
Senin yapmak istediğini Bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّك أردتَ أَنْ تَعمَلُ هو. |
Döndüğünü Bilmiyordum! Babam Agua Mesa maden damarını bulduğunu söyledi. | Open Subtitles | كريس مكورماكر أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّك كُنْتَ خلفي. |
Zırhlı yelekleri bu büyüklükte de yaptıklarını Bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّهم جَعلوا جسماً درع في كبيرِ جداً ثلاثيِ |
Silahı olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه كَانَ عِنْدَهُ a بندقية. |
Yarım milyondan da haberim yoktu. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ حتى حول النِصْفِ a مليون. |