İki hafta içerisinde Bill'le ikinci kitabımızın ön araştırmasını sunmak için Little Brown'a gideceğiz. | Open Subtitles | سنذهب أنا وبيل في غضون أسبوعـــــين إلى ليتل براون لتقديم الأبحاث الأولية لكتابنا الثاني. |
Bill'le ilişki yaşamıyoruz. | Open Subtitles | أنا وبيل لا نقيم علاقة غرامية. |
Bill'le kitapla ilgili bağlantılar için birçok seyahat planladık, o yüzden bize bundan sonra kalacak yerler ayarlasınlar diye seyahat acentasıyla görüşmeye gidiyorum. | Open Subtitles | لدينا أنا وبيل الكثير من الرحلات المُخطّط لها والمتعلّقة بالكتاب، لذا سأجرى مقابلة مع وكيل السفر الذي سيعد هذه الإقامات لنا |
Bill ve ben devam etmeye ve çalışmayı yayınlamaya karar verdik. | Open Subtitles | لقد قرّرنا أنا وبيل المُضي قُدماً في نشـــر الدراســـة. |
Bahsettiğim gibi Hef, Bill ve ben artık işimize ayrı devam ediyoruz. | Open Subtitles | كما ذكرت، يا هيف، أنا وبيل نتابع العمل بشكل منفصل الآن. |
Bill ve ben Kung Fu için uğraşacağızz | Open Subtitles | أنا وبيل سننغمس فى مسلسل كونج فو |
Bill ile birlikte çok sıkı bir yer bulduk. Hadi, kımılda, kımılda! | Open Subtitles | أنا وبيل وجدنا مكان رائع هيا تحركى تحركى |
Bill'le profesyonellik dışında bu türde bir alakâmız yok. | Open Subtitles | أنا وبيل غير معنيان بأي شكل من الأشكال، |
Bill'le yollarımızı ayırdık. | Open Subtitles | أنا وبيل ذهب كل منا في حال سبيله. |
Bill'le fazla yakınlaşmıştık. | Open Subtitles | أنا وبيل اصبحنا متقاربين كثيراً |
Bill'le Topeka'daki tedavimizde aldığımız yol haritasını daktilo ettim. | Open Subtitles | لقد طبعت الملاحظات التي دوّنتها أنا وبيل... أثناء فترة علاجنا في توبيكا. |
Sadece Bill'le benim olacağımızı düşünüyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أنّه سأكون أنا وبيل فحسب. |
Yok, Bill'le bizim öyle bir şeye ihtiyacımız... | Open Subtitles | لا، أعتقد أنا وبيل... في مرحلة لا نحتاج فيها حقاً لـ... |
Bill'le birlikte 15 km devriyemiz vardı... | Open Subtitles | أنا وبيل كنا نحفر تسعة أميال |
Bill ve ben Kung Fu için uğraşacağız. | Open Subtitles | أنا وبيل سننغمس في مسلسل كونج فو |
Bill ve ben artık işimize ayrı devam ediyoruz. | Open Subtitles | أنا وبيل نتابع العمل الآن بشكل منفصل. |
Bill ve ben sizi o gazetecilerle bir başınıza bıraktık. | Open Subtitles | الطريقة التي تركناك عليها أنا وبيل معلّق... مع كل أولئك الصحفيين. |
Vakıf'ta bu bilgiyi öğrendiğimizde itiraf etmeliyim ki Bill ve ben bir süre kafamızı kaşıdık, diyorduk ki "Bu prosedüre kim gönüllü olur ki?" | TED | وعندما سمعنا هذه النتائج داخل المؤسسة، ينبغي أن أعترف، حككنا رؤوسنا أنا وبيل قليلاً، وكنا نقول، " من الذي سيتطوّع للقيام بهذه العملية؟" |
Bill ile birkaç günlüğüne şehirden ayrılıp Miami'ye gideceğiz. | Open Subtitles | أممم، سنغادر أنا وبيل المدينة إلى ميامي لبضعة أيام. |