Eşim ve ben, bu durumu ele alışınızdan çok etkilendik. | Open Subtitles | أنا وزوجتي معجبان جداً بطريقتك في التعامل مع الوضع الحالي |
Eşim ve ben, mahallemize genç bir çiftin taşındığını görünce çok mutlu olmuştuk. | Open Subtitles | لقد كنا أنا وزوجتي سعيدان جدًا لرؤية زوجان يافعان ينتقلان إلى هذا الحي. |
Aslında bu akşam karım ve ben Yeşilin Üstündeki Mağara lokantasında yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا وزوجتي كنا ذاهبين لتناول العشاء الليلة في الكهف الأخضر |
Ah, bence nedeni şu, bilirsiniz, Karımla ben dün ve dünden önceki gün ne olduğunu anımsamağa çalıştığımızda, şey, hiçbir şeye katılmıyoruz. | Open Subtitles | سبب قولي هذا هو أنا وزوجتي نحاول تذكر ما حدث بالأمس أو قبله ولم نتفق على شيء |
Eşimle ben, üçüzümüz olacağını yeni öğrendik. | Open Subtitles | أنا وزوجتي اكتشفنا أننا سننجب ثلاثة توائم |
Eşim ve benim apayrı seviyelerde çekiciliğimiz vardır çünkü ben başarılı bir mucidim. | Open Subtitles | أنا وزوجتي لدينا مستويات متباينة في الجاذبية لأنني مخترع ناجح |
Eşim ve ben burada içiyorduk ve ben yoruldum ve yatmaya karar verdim. | Open Subtitles | ،كنا أنا وزوجتي هنا في الأسفل نحتسي المشروبات ،ثم شعرت بالتعب فقررت الصعود |
diye de eklemişti. Eşim ve ben zorlu konuşmalar için oturduğumuz yerleri değiştirdik çünkü ben daha yüksekte 'güç bende' pozisyonunda oturuyordum. | TED | في الحقيقة قمنا أنا وزوجتي بتغيير مكان إجراء المحادثات الصعبة لأني كنت جالساً أعلاه في موقف السلطة. |
Bu sözün ne demek istediğini bir ay önce Eşim ve ben yeni ebeveyn olduğumuzda anladım. | TED | استوعبت معنى هذه العبارة الحقيقي قبل شهر بالضبط عندما أصبحنا أنا وزوجتي والدين جدد. |
Bazen bir ülkeye yabancı olmak gibidir, bir göçmen gibi veya bir şirkette yeni olmak gibi veya yeni bir deneyim gibi, yeni ebeveyn olarak Eşim ve ben gibi. | TED | بعض الأحيان تكون شيء جديد على بلد، مثل المهاجر، أو جديدة على منظمة، أو جديدة على تجربة، مثلي أنا وزوجتي كوالدين جدد. |
Eşim ve ben bir odada, bayan avukat ise başka bir odada kalmıştı. | Open Subtitles | أنا وزوجتي بقينا في غرفة, والمحامية في غرفة أخرى. |
Eşim ve ben yıllar önce eve gitmiştik [ÖNCE DÜNYA] bir gösteri. | Open Subtitles | أنا وزوجتي منذ بضعة سنين أخذنا جولة منزلية |
Hayır hayır, demek istediğim, karım ve ben senin sex klibini bulmuştuk. | Open Subtitles | مهلاً, لا, لا, لا أعني, أعني أنا وزوجتي قد وجدنا فيلمكما الإباحي |
Ağabeyim yargıç olduğunda, karım ve ben aile işlerinde çalışmayı bıraktık. | Open Subtitles | عندما أصبح أخي قاض بقيت أنا وزوجتي لندير الأعمال التجارية للعائلة |
karım ve ben sıkı çalışırız. Onun bir, benim iki işim var. | Open Subtitles | أنا وزوجتي نعمل بجد، لديها وظيفة وانا لدي وظيفتين |
25 yıl önce geldim ve Karımla ben burada yaşamaya karar verdik. | Open Subtitles | لقد وصلت هنا قبل 25 سنة وانتهى بي المطاف أن أستقر هنا أنا وزوجتي |
Karımla ben her şeyden sonra çocuk sahibi olmayı özlediğimize karar verdik. | Open Subtitles | أنا وزوجتي قررنا أننا فوتنا فرصة وجود الأطفال، بعد كل شيء |
Ama bir Hristiyan olarak söylemek isterim ki Karımla ben ciddi maddi sıkıntı içerisindeyiz. | Open Subtitles | ولكن، مِن مسيحي لآخر أنا وزوجتي نواجه مشاكل مالية خطيرة |
Eşimle ben öğrencilik yaşantımıza devam ediyoruz. | Open Subtitles | أنا وزوجتي نعيش كالطلاب. |
Eşim ve benim 3 tane kedimiz var. | Open Subtitles | أنا وزوجتي لدينا 3 قطط. |
- Karımla dans kursuna gitmiştik. - Hemen belli oluyor. | Open Subtitles | أنا وزوجتي أنهينا كورساً في الرقص - بإمكاني ملاحظة ذلك - |
Bakın, ortadaki Ben ve eşim. | Open Subtitles | إنظري.. إنظري ، أنا وزوجتي في المنتصف |
Sabah ilk iş, ben ve karım, gittik geldik, bitti. | Open Subtitles | فعلنا ذلك مبكراً، أنا وزوجتي عدنا معاً لقد حلت الأمور |
geçen gece, kızımız beni ve eşimi uyandırdı. Penceresinin dışında birini gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | أيقظتني ابنتي أنا وزوجتي البارحة قالت إنها رأت شخصاً خارج نافذتها |
Eğer teşkilatımız bizim iznimiz olmadan kızımızın yanına yaklaşırsa, Karımla birlikte bırakırız. | Open Subtitles | إذا اقتربت منظمتنا يوماً من ابنتنا بدون موافقتنا فسننهي أنا وزوجتي الخدمة |