Yakmak, hastalığın yayılmasını önlemenin tek yolu. | Open Subtitles | حرق الجثث هى الطريقة الوحيدة لمنع أنتشار المرض |
Dr. Barmal virüsün yayılmasını önlemek için kendisini öldürmüştü, değil mi? | Open Subtitles | دكتوره بارمال قتلت نفسها لتوقف أنتشار الفايروس , صحيح ؟ |
- Bu vebanın yayılmasını önlemek için yapılmış bir yasa. Bizi etkilemez. | Open Subtitles | أنتشار الطاعون أنه لا يؤثر علينا |
Virüsün yayılmasını engellemek için kolunu keseceğim. | Open Subtitles | سأقطع ذراعكَ، لأمنع أنتشار العدوى |
Artık büyük bir kanser salgınının ortasındayız ve kuşkum yok ki ve bunu belgeledim ki bu büyük kanser salgınından büyük oranda endüstri sorumludur burada yaşamı boyunca her iki erkekten biri ve her üç kadından biri kansere yakalanmaktadır. | Open Subtitles | نحن الآن في خضم أنتشار كبير لوباء السرطان وليس لدي أدنى شك وأنا قمت بتوثيق القاعدة لهذا |
- İşimi yapıyorum. Hastalığın yayılmasını izliyorum. | Open Subtitles | قمت بتتيع أنتشار الوباء،وصدقني.. |
Yiyecek stoklarını, hastalıkların yayılmasını. | Open Subtitles | الأمدادات الغذائية ، أنتشار الأمراض |
Geri kalan herkes de bizim yaşadığımız o panik salgınından nasibini aldı. | Open Subtitles | الباقي مثل فقط أنتشار الرعب كالذي نواجه هنا. |
Zombi salgınından birkaç ay sonra gizli bir hükümet araştırması için gönüllü oldum. | Open Subtitles | بعد أنتشار الزومبى ببضعة أشهر تطوعت من أجل برنامج سرى تابع للحكومة |