| Siz ikiniz, çamaşırhanede epey sohbet etmiş olmalısınız. | Open Subtitles | أنتم الإثنان تكلّمتم لمدة طويلة سوية في غرفةِ الغسيل |
| Şimdi, Siz ikiniz Polly ile konuşun, sen benimle gel. | Open Subtitles | أنتم الإثنان تتكلّمان مع بولي أنت تعال مَعي |
| Siz ikiniz ara sıra aynaya bir bakmalısınız. | Open Subtitles | أنتم الإثنان يجب أن تلقيا نظرة في المرآة لبعض الوقت |
| İkinizin de geleceğe baktığınızı görmek güzel. | Open Subtitles | حسناً إنه من الجميل أن أراكم أنتم الإثنان تتطلعون للمستقبل |
| Pekala , bu kadar. İkiniz de gitmelisiniz. | Open Subtitles | حسنا، هذا يكفى أنتم الإثنان يجب أن تخرجا |
| Siz ikiniz oyunu bitirirken ben oturup izlemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أقف ساكنة حتى تنتهوا أنتم الإثنان من اللعبة |
| Peki, ama Siz ikiniz oda arkadaşlarımızsanız, bu kim? | Open Subtitles | حسنآ، لكن أنتم الإثنان شركاء فى غرفتنا، ماهذا ؟ |
| Siz ikiniz bu işe nasıl bulaştınızı söyler misiniz? | Open Subtitles | لماذا لا تقومان بإخباري أنتم الإثنان كيف عرفتم كل هذا ؟ |
| Siz ikiniz kesinlikle birlikte olmalısınız. Herkes böyle düşünüyor. | Open Subtitles | أنتم الإثنان ملائمان لبعض الجميع يعتقد ذلك |
| Siz ikiniz bir düğün planlamıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنتم الإثنان لا تخطّطان لتنظيم الزواج، أليس كذلك؟ |
| Siz ikiniz, şu kum torbalarının arkasında konumlanın. | Open Subtitles | أنتم الإثنان, خُذوا أماكنكم وراء أكياس الرمل |
| Ve Siz ikiniz bana lanet hizmetçinizim gibi davranıyorsunuz. | Open Subtitles | وكنتم أنتم الإثنان تعاملاني كالجارية اللعينة |
| Siz ikiniz bunu yapmanın başka bir yolunu bulmalısınız. | Open Subtitles | أنتم الإثنان سَيكونُ عِنْدَكُما لإيجاد وسيلة أخرى للقيام بذلك. |
| Siz ikiniz kendi başınıza işe çıkmışsınız, ve biz ortada para görmeyecek miyiz? | Open Subtitles | أنتم الإثنان هناك بمفردكم و لا نري منكما شيء؟ |
| Pekala, Siz ikiniz tutun. Biz gidip camı kıracak bir şey bulacağız. | Open Subtitles | حسنا, أمسكوها أنتم الإثنان, و نحن سنذهب و نجد شيئا لنحطم النافذة به |
| İkinizin arasında bir bağ var ve ve bir gün gelecek ve bana diyeceksin ki, "Dee, çok üzgünüm ama-- | Open Subtitles | لا أنتم الإثنان مترابطان بطريقة ما وأنا أعني، يوما ما ستلتفت لي وستقول |
| O kadın gibi insanlar sayesinde Siz ikinizin birçok yerde saklanmasına gerek kalmayacak. | Open Subtitles | إنه بسبب أناسٍ مثلها في كثيرٍ من الأماكن لم يكن عليكما أن تختبئآ أنتم الإثنان |
| Anne... Pekala. İkiniz de şunu unutmayın ki, hayat sadece siyah-beyaz değildir. | Open Subtitles | حسنا, تذكروا فقط أنتم الإثنان الحياة ليست فقط أسود وأبيض |
| Ama onları ikna edemeseydin ikiniz de ölecektiniz. | Open Subtitles | لكن لو لم تُقنعيهم أنه قد تم برمجتك لقتلوكم أنتم الإثنان |
| İkinizi de buradan atmak üzere emir aldık. | Open Subtitles | أوامرنا هي أن نخرجكم أنتم الإثنان خارج هذه الأرض |
| İkinize de güzel bir gün dilerim. | Open Subtitles | أنت أيضاً فلتقضوا أنتم الإثنان يوم عظيم أيضاً |
| -belki de ikiniz bir ortaklık kurmalısınız. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنتم الإثنان يَجِبُ أَنْ تُشكّلا نادي. |