Neden beni görebilen tek kişi sensin, Charlie? | Open Subtitles | لماذا أنتَ الوحيد الذي يُمكنُهُ رؤيتي يا تشارلي؟ |
Bunu anlayabilecek aklıma gelen tek kişi sensin. | Open Subtitles | حسنٌ.. أنتَ الوحيد الذي أظنه بوسعه معرفة الأمر |
Bu konuda tuhaf olan tek kişi sensin. Sana birlikte yönetmeyi teklif etmiştim. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي تعتبر هذا غريبًا طلبتُ منكَ أن تكون مساعد مخرج |
O derece dürüst olabileceğim tek kişi sendin. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي يمكنني أن أكون صادقةً معه هكذا |
Sevgilinin başı fena belada. Söylediğine göre onu sadece sen kurtarabilirmişsin. | Open Subtitles | عشيقتُكَ أوقعتَ نفسها، ببعض المشاكل ووفقاً لها، أنتَ الوحيد الذي يستطيع إخراجها |
Bunu bir tek sen anlayabilirdin. Senin için değiştirmiş. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي كان يمكنه الانتباه لهذا الأمر، قامت بمعالجة الصورة من أجلكَ |
İhtiyarın yaşayan tek yakınısın. İntikam hissi taşıyabilecek tek kişisin. | Open Subtitles | أنتَ القريب الوحيد للرجل الهرم أنتَ الوحيد الذي لديه دافع للإنتقام |
Ne de olsa ona benim kadar ihtiyacı olan tek kişi sensin. | Open Subtitles | ففي نهاية المطاف، أنتَ الوحيد الذي تريده بشدّة كما أريده |
Hepsini izleyen tek kişi sensin. | Open Subtitles | .أنتَ الوحيد الذي يراقب الرحلات كلها |
Luke, herkesi bir araya toplayıp evi kurtarabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | (لوك)، أنتَ الوحيد الذي يمكنه أن يجمع الكل معاً لتنقذ منزلك. |
Luke, herkesi bir araya toplayıp evi kurtarabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | (لوك)، أنتَ الوحيد الذي يمكنه أن يجمع الكل معاً لتنقذ منزلك. |
Onunla konuşabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي يمكن أن يجعله يتحدّث. |
Bak, bunları anlatacağı tek kişi sensin çünkü onu benim gibi seven tek kişi sendin. | Open Subtitles | ! انظر، أنتَ الشخص الوحيد الذي قد تُخبره، أنتَ الوحيد الذي أحببتها مثلي |
Artık her şey sana bağlı Zeddicus. Yeterince yaklaşabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | كلّ شيء يعتمد عليكَ الآن ، يا (زيديكاس) أنتَ الوحيد الذي يمكنه الأقتراب بمَ يكفي. |
O derece dürüst olabileceğim tek kişi sendin. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي يمكنني أن أكون صادقةً معه هكذا |
Saldırıya uğramayan tek kişi sendin. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي أُستثني من الهجوم. |
Tanrıların üzerime yerleştirdiği bu laneti sadece sen kaldırabilirdin. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي بوسعه رفع اللعنة التي وضعتها الآلهة علي |
Sevgili Sixsmith, kendimi şu an nasıl hissettiğimi sadece sen anlayabilirsin. | Open Subtitles | (عزيزي (سكثمث أنتَ الوحيد الذي يستطيع معرفة شعوري الآن |
Burada bulunanların içinde benim ölmemi kesinlikle istemeyen bir tek sen varsın. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي هنا أعرف بالتأكيد أنه لا يريد قتلي |
Kaybedecek bir şeyi olmayan tek kişisin. | Open Subtitles | أنتَ الوحيد الذي ليس لديه شيء ليخسره |