Biliyor musun, kendi kendini batırmak için tam yeterince düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر فقط بما فيه الكفاية لتخريب الأمور عليك |
Bunu dar görüşlü bir biçimde düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر في هذا بطريقةٍ ضيقة للغاية |
Çok konuşuyorsun. Çok düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تتحدث كثيراً أنتَ تفكر كثيراً |
Çok fazla düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذاً، أنتَ تفكر فيه أكثر من اللازم |
Her zaman düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر دائماً |
Dalekler gibi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر كداليك |
- Çok fazla düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر كثيراً. |
Çok fazla düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر كثيراً |
Sen hep kendini düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر بنفسك دائماً. |
Şimdi de şöyle düşünüyorsun: "Kaplanı kafesinden çıkarma zamanı geldi." | Open Subtitles | ... و الآن أنتَ تفكر " إنه الوقت المناسب ليرتاح النمر " |
"Tanrım, umarım düşüncelerimi okuyamıyordur yoksa ölmeden önceki gece Justin Prentiss ile beraber ormanda olduğumu ve deli ihtiyarın kapısına boya bombaları attığımızı öğrenir." diye düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تفكر بـ "رباه , أتمنى أنه لا يستطيع قراءة أفكاري" "لأنه سيعرف حينها بأنني كنتُ بالأحراج" "برفقة (جاستن برينتِس) الليلة التي تسبق وفاته" |