Büyük silahı olan küçük bir adamsın. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ صغير بشريحة علي كتفة... سفاحٌ مشترك. |
İyi bir adamsın. Bunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ طيب، بإمكاني رؤية ذلك. |
Tamam anlıyorum, onurlu bir adamsın. | Open Subtitles | كلا، فأنا أفهم، أنتَ رجلٌ شريف. |
- Sen meşgul bir adamsın. | Open Subtitles | - حسناً، أنتَ رجلٌ مَشغول مرحباً. |
Seni seviyorum. Tatlı bir adamsın. | Open Subtitles | أنا أحبك, أنتَ رجلٌ لطيف |
Saygın bir adamsın. | Open Subtitles | و أنتَ رجلٌ محترم |
Sen cesur bir adamsın, Peder. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ شجاعٌ يا أبتاه. |
O zaman benden daha iyi bir adamsın. | Open Subtitles | إذن أنتَ رجلٌ أفضل مني |
Bulunması zor bir adamsın. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ صعب المنال. |
Yaşlı ve pis bir adamsın. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ مسنٌّ قذر. |
İyi bir adamsın Brock, kendine iyi bak. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ صالحٌ يا (بروك)، إعتني بنفسكِ. |
- Bulunması çok zor bir adamsın. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ صعبٌ العثور عليه. |
Çünkü bulması zor bir adamsın. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ يصعب ايجاده يا (ديف)! |
Hiçbir şey gerçek değildi. Neal, sen iyi bir adamsın. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | (نيل)، أنتَ رجلٌ طيّب أعرف ذلك |
Müthiş bir adamsın Ray. | Open Subtitles | أنتَ رجلٌ رائِع يا (ري) |