ويكيبيديا

    "أنتَ محظوظ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şanslısın
        
    • Şanslıysan
        
    • Şanslısınız
        
    • şanslı olduğunu
        
    şanslısın. Çok şanslı. - Sen aşağıya gelmeden önce uyanmamış. Open Subtitles أنتَ محظوظ جداً أنك عدت إلى هنا قبل أن تستيقظ
    Onu polis yerine ben bulduğum için şanslısın. Open Subtitles أنتَ محظوظ لأنّـه وقـع في يدّي بدلاً من الشرطة
    - Bugün çok şanslısın, Spike. - Şansımı yanımda getirdim. Open Subtitles أنتَ محظوظ اليوم يا سبايك لديّ تميمة الحظ معي
    Şanslıysan 6 ayda biraz para kazanırsın. Open Subtitles إذا أنتَ محظوظ لربّما تحصل على بعض المال في نصف سنة.
    Bayım, üzerinize devrilmediği için Şanslısınız. Open Subtitles أنتَ محظوظ يا سيدى لأنها لم تلتف
    Böyle bir evliliğin olduğu için ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لاتعي كم أنتَ محظوظ بزواجك الذي حصلت عليه
    şanslısın ki, Arnold Palmer'ı yenmeme yardım ettin. Open Subtitles أنتَ محظوظ كونكَ ساعدتني بهزيمة هذا اللاعب المحترف بالغولف
    Annen gittiği için şanslısın, saçma sapan laflarını duymuyor. Open Subtitles أنتَ محظوظ أنّ أمّك ليست هنا لتسمعك تنطق بهذا الكلام المجنون
    Seni öldüremediğim için şanslısın. Ucube. Open Subtitles أنتَ محظوظ لكوني منهيًّا عن قتلكَ أيُّها المسخ
    Hemen şu an masanın altına girip taşaklarını ağzına vermediğim için şanslısın. Open Subtitles أنتَ محظوظ أنّي لن أنزل تحت هذه الطّاولة ولا أقتلع خصيتاكَ وآكلهما على العشاء.
    Boğazına hortum dayayıp seni suyla boğmadığım için şanslısın. Open Subtitles أنتَ محظوظ لأنني لم أضع خرطوم مياه أسفل حنجرتك وأغرقتك.
    - şanslısın. Kate bir işçiden söz ediyordu. Open Subtitles لا أستطيع السماح لها بأن ترى السقف أنتَ محظوظ
    Her gün buraya geldiğim için şanslısın. Bu sidiği içip duruyoruz. Open Subtitles أنتَ محظوظ لأنّني آتي هنا كل يوم ؛ لأشرب الخمر.
    Zaten oraya gidiyorduk. Arabamıza bindiğin için şanslısın. Open Subtitles كنّا ذاهبون إلى هناك أنتَ محظوظ لأنك اخترتنا
    Eğer doğruysa, çok şanslısın. Open Subtitles أنتَ محظوظ جداً، إذا كان الأمر صحيحاً
    Atış yaptığım kolum olmadığı için şanslısın. Open Subtitles أنتَ محظوظ أن هذه لم تكُن يدي القوية
    Ama şanslısın. Rehin almak zorundayım. Open Subtitles ولكن أنتَ محظوظ ، فسوف أبقيكَ كرهينة
    şanslısın, yine yağmur başladı. Open Subtitles أنتَ محظوظ لقد بدأت تمطر من جديد
    Sen eBay'e koy... Bu kız seni öldürmediği için şanslısın. Open Subtitles لن تضع هذا الشيئ على موقع "آيباي" أنتَ محظوظ جداً أنها لم تقتلك
    Şanslıysan bir ay. Open Subtitles -شهر، إذا أنتَ محظوظ .
    Bu kazadan kurtulduğunuz için Şanslısınız. Open Subtitles أنتَ محظوظ بنجاتُكَ من تلكَ الحادثة.
    Senin için her şeyi yapacak bir arkadaşa sahip olduğun için ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun. Open Subtitles ليست لديك فكرةٌ كم أنتَ محظوظ لوجود صديقةٍ قد تفعل أيّ شيءٍ لك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد