| biliyorsun sana söyleyemem tıpkı o zaman da söyleyemediğim gibi. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني لا أستطيع أن اخبرك بذلك الآن مثلما لم أخبرك به وقتها |
| Bak bebeğim seni her zaman desteklediğimi biliyorsun ama sen hapishanede yardımcı müdürsün. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني أدعمكِ بكل الطرق ولكنكِ مساعدة مدير في سجن |
| O rozetle iyilik yapmaya çalıştığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني حاولت أن أفعل الصواب بواسطة تلكَ الشارة. |
| Eşcinsel olduğumu biliyorsun, ben biliyorum. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني شاذ أنا اعلم بأني شاذ |
| Birisinin aklıma soktuğu her görsel resmi zihnimde canlandırdığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني أتخيّل تلقائياً أي مشهد يضعه أحدٌ في مخيّلتي! |
| Sana göz kulak olacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني سوف أعتني بك. |
| Gerçekten hamile olmadığımı biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني لست حامل، صحيح؟ |
| Seni sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني أحبكِ |
| Geri geleceğim, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني سأعود صحيح؟ |
| Hikaye yazdığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني أؤلف القصص. |
| Bunu yapmayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين بأني لن أفعل ذلك |