ويكيبيديا

    "أنتِ تعيشين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşıyorsun
        
    • yaşadığın
        
    • oturuyorsun
        
    Sürekli dedim ki, "Nets, ben geleceği yaratırken sen geçmişte yaşıyorsun ve ben işimi bitirince sen bunun hakkında çalışabilirsin" TED وكنت أقول لها دائما : أنتِ تعيشين في الماضي بينما أنا أصنع المستقبل، وعندما أنتهي يمكنك دراسة ما أصنع
    Şehirde yaşıyorsun. Dükkanlara gidiyorsun ve istediğin yiyeceği söylüyorsun. Open Subtitles أنتِ تعيشين في المدينة تمشين الى المتجر حيث الطعام تتناقله الأيادي
    Sen şehrin diğer tarafında bir konakta yaşıyorsun. Open Subtitles أنتِ تعيشين في قصر على الجانب الآخر من البلدة
    Burada erkek arkadaşınla yaşıyorsun ve bu da onunla seks yaptığın anlamına gelir. Open Subtitles أنتِ تعيشين هنا مع صديقك وهذا يعني أنكِ تمارسين الجنس
    Birlikte yaşadığın adama sinsice yaklaşacak mısın? Open Subtitles سوف تطاردين رجلاً أنتِ تعيشين معه؟
    Bu yüzden içeri girdin. Bir blok ileride oturuyorsun. Open Subtitles لهذا ذهبتِ إلي هناك أنتِ تعيشين في ذلك المكان
    Balıklarla da yaşıyorsun ama balıkları davet etmiyorsun Open Subtitles ها أنتِ تعيشين مع أسماك، لم تـقومي بدعوة الأسماك
    Bu evde onlarla birlikte yaşıyorsun Boston'da, gerçek hayatta. Open Subtitles أنتِ تعيشين معهم فى هذا المنزل. فى بوسطن،فى العالم الحقيقى.
    Sen New York'ta yaşıyorsun. Open Subtitles أنتِ تعيشين في نيويورك. ودخلت إلى واحدة من أرقى
    Malzemelerin veya bir çeşit fantazilerin orada mı yaşıyorsun? Open Subtitles أنتِ كنتِ بزي العمل أم أن الآخرون يتوهمون ذلك إذاً أنتِ تعيشين هنا صحيح ؟
    Gelecekte yaşayabileceğin bir şeyi şimdi yaşıyorsun ya da henüz görmediğin bir şeyi bir yerden hatırlıyor gibi oluyorsun. Open Subtitles أنتِ تعيشين شيئا من الماضي كان يمكن أن تعيشيه في المستقبل أو تذكرين أمرا حصل بالفعل
    Geçmişini bilmeden, şu anda kusursuz bir hayat yaşıyorsun. Open Subtitles أوه رى جين ، حتى بدون إستعادة ما حدث فى الماضى أنتِ تعيشين جيداً للغاية فى الحاضر
    Geçmişini bilmeden, şu anda kusursuz bir hayat yaşıyorsun zaten. Open Subtitles .أوه رى جين ، حتى بدون إستعادة ما حدث فى ماضيكِ أنتِ تعيشين جيدا للغاية فى الحاضر
    Bütün o aksiliklerin ve sorunların olsa da, hayatını yaşama sevinciyle yaşıyorsun. Open Subtitles أعني مع كل إخفاقاتك ومشاكلك أنتِ تعيشين الحياة بمباهجها
    Sen de mi mağarada yaşıyorsun? Open Subtitles هل أنتِ تعيشين في الكهوف أيضا ؟
    Ölümcül bir günah içinde yaşıyorsun, Laurel Sommersby. Open Subtitles أنتِ تعيشين في الرذيلة لوريل ساميرز بي
    Başka bir kadınla mı yaşıyorsun? Open Subtitles إذاً أنتِ تعيشين مع إمرأة أخري؟
    Benim evimde, benim şehrimde yaşıyorsun. Dediklerimi yapacaksın. Open Subtitles بشكل مباشر أنتِ تعيشين تحت سقفي في مدينتي، ويجب أن تعملي ما أقول!
    Demek yaşadığın yer burası? Open Subtitles إذاً, أنتِ تعيشين هنا ؟
    Tamam, apartmanda oturuyorsun. Biraz aç. Open Subtitles حسناً، أنتِ تعيشين في شقة دعكِ من التملق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد