"أنت تعيش في" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yaşıyorsun

Şu anda bir evde yaşıyorsun ve anne, baban orda.
أنت تعيش في البيت الآن وأنت حصلت على أبّيك وأمّ هناك

Sen bir hayal dünyasında yaşıyorsun. Ben gerçeklerle uğraşıyorum.
صديقي، أنت تعيش في الخيال وأنا أعيش في الواقع

Bit kadar bir delikte yaşıyorsun ve beleş yemek için eve geliyorsun.
لا, أنت تعيش في بيت سيء جداً و أنت تأتي الى هنا لتأكل بالمجان.

Bir çeşit hayal dünyasında yaşıyorsun hayatın bir kitap olduğu, ve kimsenin bu kitabı yazmak için sorumluluk almadığı bir dünyada.
أنت تعيش في عالم خيالي حيث الحياة كتاب ولا أحد يحاسب على تلك الكتابة

Bir çeşit hayal dünyasında yaşıyorsun hayatın bir kitap olduğu ve kimsenin bu kitabı yazmak için sorumluluk almadığı bir dünyada.
أنت تعيش في عالم خيالي حيث الحياة كتاب ولا أحد يحاسب على تلك الكتابة

Geçmişte yaşıyorsun. Devir değişti artık!
أنت تعيش في الماضي السحيق لقد تغير الزمن

Noel'i es geçtin, bir karavanda yaşıyorsun ve boşanıyorsun.
, لقد غبت عن عيد الشكر و عيد الميلاد المجيد , أنت تعيش في مقطورة و تطلقت

İyi bir muhitte yaşıyorsun, güzel bir binada, doğru mu?
أنت تعيش في منطقة محترمة. مبنى جيد. صحيح ؟

Aynalarla, dükkân camlarıyla, camdan binalarla ve her türlü çelikle dolu bir şehirde yaşıyorsun.
أنت تعيش في مدينة من المرايا واجهات محلات ، مكاتب ذات واجهات زجاجية صلب مصقول

Benim evimde yaşıyorsun dostum. Benim evimde yaşıyorsun ve o araba benim.
الآن ، أنت تعيش في بيتي ، يا فتى أنت تعيش في بيتي ، وهذه ..

Sen bir köşkte yaşıyorsun. Bildiğin gibi baban bir film yıldızı.
أنت تعيش في قصر تعلم, ووالدك نجم سينمائي

Olanların seni etkilemeyeceğini düşünüyorsan fantezi dünyasında yaşıyorsun demektir.
أنت تعيش في عالم خيالي لو شعرت بأنك لن تتأثر بما حدث

Amca, Londra da 15 yıldır yaşıyorsun ama hala eski kasaba kurallarına takılıp kalmışın.
أنت تعيش في لندن منذ 15 عامآ لكنك لا تزال عالقآ مع أفكار المدينة الصغيرة

Köyün yukarısında bir kale de yaşıyorsun.
وهي لا توّصل لأي مكان أنت تعيش في قلعة أعلى القرية

- Frank, seninle mi? Lütfen. Boks salonunda yaşıyorsun.
فرانك,بالله عليك أنت تعيش في صالة الملاكمة

Dünyada, pornoya erişimi olmayan tek evde yaşıyorsun.
أنت تعيش في المنزل الوحيد في العالم الذي لا يمكنه إظهار الإباحية.

Benim evimde yaşıyorsun, benim yemeğimi yiyorsun, başını benim yastığıma koyuyorsun, çümkü sen benim oğlumsun.
أنت تعيش في بيتي، تمليء بطنك بطعامي، تضع ظهرك على سريري، لأنّك ابني.

Web 2.0 dünyasında yaşıyorsun dostum.
أنت تعيش في عالم الشبكة المتقدم يا صديقي

Siktiğimin bodrumunda yaşıyorsun istediğin zaman çıkıyorsun istediğin zaman orada kalıyorsun.
أنت تعيش في القبو وتصعد عندما يحلو لك وتبقى في الأسفل عندما يحلو لك

- Motelde yaşıyorsun.
هل هي باردة؟ أنت تعيش في فندق.