Sen iyi bir adamsın Grayson. Jules sana sahip olduğu için şanslı. | Open Subtitles | أنت رجل صالح, غرايسن جولز محظوظة بك |
Tamam. Sen iyi bir adamsın Dougie. Görüşürüz. | Open Subtitles | حسناً ، أنت رجل صالح يا " دوجي " ، سأراك لاحقاً |
Evet, Sen iyi bir adamsın. | Open Subtitles | نعم , أنت رجل صالح |
İyi bir adamsın. Sen unutmuş olsan bile ben bunu biliyordum. | Open Subtitles | أنت رجل صالح, أنا أعرف ذلك حتى لو نسيت أنت ذلك |
Walter, Sen iyi birisin dostum. | Open Subtitles | ، والتر ؟ أنت رجل صالح |
Aile gibi göreceğimiz başka kimse kalmadı. Jason Stackhouse, Sen iyi bir insansın. | Open Subtitles | نحن كل ماتبقى من العائلة جايسون ستاكهاوس" ، أنت رجل صالح" |
Manny Sen iyi bir adamsın. | Open Subtitles | مانى أنت رجل صالح |
Sen iyi bir adamsın Acar. - Geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أنت رجل صالح "آكار" شكراً على زيارتك. |
Yani, Sen iyi bir adamsın. | Open Subtitles | أعني، أنت رجل صالح |
Sen iyi bir adamsın, Jack McAllister. | Open Subtitles | أنت رجل صالح جاك ماكليستر |
Bana bak. Sen iyi bir adamsın. | Open Subtitles | إسمعني أنت رجل صالح |
- Bilmiyorum. - İyi bir arkadaşsın sen. İyi bir adamsın. | Open Subtitles | أنت صديق طيّب أنت رجل صالح |
"Leon, Sen iyi bir adamsın. | Open Subtitles | " ليون أنت رجل صالح " |
Sen iyi bir adamsın, Tom. Sen iyi bir adamsın. | Open Subtitles | "أنت رجل صالح "توم |
Sen iyi bir adamsın Scavo. | Open Subtitles | "أنت رجل صالح ، "سكافو |
İyi bir adamsın, Çavuş. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | أنت رجل صالح , رقيب أنا اعلم ذلك. |
Sen iyi birisin Francis. | Open Subtitles | أنت رجل صالح فرانسيس |
Hayır, biliyorum. Sen iyi birisin. | Open Subtitles | نعم أعلم ، أنت رجل صالح |
Ama, Sen iyi bir insansın. | Open Subtitles | ولكن، أنت رجل صالح |
Sen iyi adamsın değil mi? | Open Subtitles | أنت رجل صالح ، صحيح؟ |
Üzgünüm Dr. Watson, pek çok bakımdan iyi bir adamsınız. | Open Subtitles | أنا آسف دكتور واتسون أنت رجل صالح وإحترامي لك |