| Her zaman gösterişli ol. Bunu bana sen öğrettin, Mike. | Open Subtitles | لابد أن نظهر دائما بأناقة أنت علمتني ذلك، مايك |
| İnsanın duygularına söz geçirebileceğini bana sen öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني . أن الرجل يمكن أن يحكم عواطفه |
| Mozart bu günlerde popüler değil Bunu bana sen öğrettin Zamanını boşa harcamak mı istiyorsan, | Open Subtitles | أنت علمتني ذلك أنت ترغب في إضاعة وقتك |
| Bu yıldız sisteminde olmaları gerekiyor. Bunu sen öğretmiştin. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا في هذا النظام الشمسي أنت علمتني ذلك |
| sen öğretmiştin, hatırlasana? | Open Subtitles | أنت علمتني , أتذكر ؟ |
| senden öğrendim. Beni dinle, seni kahrolası. | Open Subtitles | ـ أنت علمتني ـ أصغ إلي أيها الحقير |
| - Bunu bana sen öğrettin! - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | أنت علمتني ذلك نعم نعم أعلم ذلك |
| Bizim işimiz küçük olasılıklarla. Bunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | - نحن في عمل به الكثير من النقلات الكبيرة، أنت علمتني هذا |
| İş hayatı böyle, Nick. Bunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | نيك , ها عمل أنت علمتني |
| Bunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | إلى شريكت، أنت علمتني هذا |
| Bunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني ذلك. |
| Bunu bana sen öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني ذلك. |
| - Öyle olmalıyım, bunu bana sen öğrettin. - Sanırım ben biraz paslanıyorum. | Open Subtitles | -من الأفضل لي، أنت علمتني |
| - Bunu bana sen öğrettin. - Öyle mi? | Open Subtitles | أنت علمتني ذلك - أنا؟ |
| bana sen öğrettin "Kendi fırsatını kendin yarat." | Open Subtitles | أنت علمتني "انتهز فرصك بنفسك" |
| Bunları bana sen öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني ذلك |
| Bunu sen öğretmiştin. | Open Subtitles | أنت علمتني هذا |
| Bana sen öğretmiştin. | Open Subtitles | أنت علمتني |
| Artık katillerle anlaşma yapmıyorum, Clyde. Bunu senden öğrendim. | Open Subtitles | إنني لاأقوم بصفقات مع القتلة بعد الآن (كلايد) أنت علمتني ذلك |
| Bunu senden öğrendim. | Open Subtitles | أنت علمتني ذلك |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 