ويكيبيديا

    "أنت لاتريد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istemezsin
        
    • istemezsiniz
        
    Bıçak işindeyim! Söylememe izin ver, benimle bıçakçılık işinin hiçbir çeşidinde olmak istemezsin. Open Subtitles دعني أخبرك أنت لاتريد أن تكون في مواضيع بها سكاكين معي
    Yani, hayatının kalanında bir postanede çalışmak istemezsin ya. Open Subtitles أنا أقصد, أنت لاتريد أن تعمل في مكان للبريد لبقية حياتك
    Bu tabancanın ne kadar değerli olduğunu öğrenmek istemezsin. Open Subtitles أنت لاتريد حتى أن تعرف كم تساوي هذه البندقية
    O kokuyu istemezsin burada. Open Subtitles أنت لاتريد تلك الرائحة القوية سأقوم بأخذه إلى المنزل
    - Ortağımın yardıma ihtiyacı var. Elinize bir polisin kanı bulaşsın istemezsiniz. Open Subtitles شريكي يحتاج المساعدة ، أنت لاتريد دماء شرطي على يديك
    Pierce, Abed'in yatakhanesinde Sayborg filmi izlemek istemezsin. Open Subtitles بيرز ، أنت لاتريد أن تشاهد فلم شرطي آلي في سكن عابد
    Adalet Birliği ile ters düşmek istemezsin. Open Subtitles أنت لاتريد أن تكون في الجانب الخطأ لرابطة العدالة
    45-50 yaşına kadar ve yeterince eğlenmeden onlardan olmasını istemezsin. Open Subtitles أجل ، أنت لاتريد أن تحظى بواحد من هولاء حتى تبلغ قرابة الـ 45 ، 50 ولاتستطيع أن تحظى مجدداً بالمرحّ
    Oraya gidene kadar manitanın pestili çıksın istemezsin heralde, dimi? Open Subtitles أنت لاتريد من فتاتك ان تتعب قبل أن تصل هناك , صحيح ؟
    Sorun yok. Bak, bu adamlarla... Bu adamlarla başın belaya girsin istemezsin, tamam mı? Open Subtitles أسمع أنت لاتريد أن تتورط مع هؤلاء، حسناً؟
    - Beni kızdırmak istemezsin. Open Subtitles أنت لاتريد ان تجعلنى احمقا بل خائفا
    Yuvarlak keklerin nerede olduğunu unutmak istemezsin. Open Subtitles أنت لاتريد نسيان الكعك المستدير
    İkincisi içerideki Randolphlar gibi olmak istemezsin, birbirinize bir kelime bile söylemeden değil mi? Open Subtitles أنت لاتريد في النهاية أن تكون مثل "عائلة راندلف"هناك لاينطقون بكلمه لبعضهم البعض، هل تريد ذلك؟
    Ortalığı savaş alanına çevirmek istemezsin. Open Subtitles أنت لاتريد أن تعبث بها وتفجر المكان
    sonunun benim gibi trajik olmasını istemezsin. Open Subtitles أنت لاتريد أن تنتهي بمأساه, مثلي
    Yani bu korkunç şeyle yaşamak istemezsin. Open Subtitles أعني أنت لاتريد العيش بِضَمير معذب
    Dışarı böyle çıkmak istemezsin, öyle değil mi? Open Subtitles أنت لاتريد الخروج أشلاء ، أليس كذلك؟
    Şükran Gününde, evinde kalçası kırık yaşlı bir ihtiyar istemezsin. Open Subtitles لا، أنت لاتريد رجل عجوز و وركه المكسور
    Yapma. Onlar gibi olmak istemezsin. Open Subtitles لا تفعل ، أنت لاتريد أن تكون مثلهم
    Şu pisliklerle aynı yerde oturmak istemezsiniz. Open Subtitles أنت لاتريد الجلوس مع حثالة المجتمع
    Şu pisliklerle aynı yerde oturmak istemezsiniz. Open Subtitles أنت لاتريد الجلوس مع حثالة المجتمع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد