Onu yiyebileceğine inanmıyorsun ve bu yüzden de yemiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين أنك قادرة على أكله ولذا لا تفعلين |
Başka bir iş bulabileceğime inanmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين أن بإمكاني الحصول على عمل آخر |
Sen de diğerleri gibi sözünün eri bir adam olduğuma inanmıyorsun. | Open Subtitles | لأنه حتى أنت لا تعتقدين أنني رجل كلمتي |
Hayır, böyle düşünmüyorsun. Sen hep bende yanlış bir şeyler olduğunu düşündün. | Open Subtitles | لا، أنت لا تعتقدين ذلك أنت دائما ترين شيئا خاطئ فيّ |
Tüm bunları kendi başına yapabildiğini düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين بأنه يمكن أن يعمل كل هذا لوحده، أليس كذلك؟ |
Hâlâ evhamlı olduğumu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين أنني لازلت عصبية أليس كذلك |
Elbette başka bir iş bulabilirsin. Hayır, hayır, Bulabileceğime inanmıyorsun. | Open Subtitles | لا لا، أنت لا تعتقدين أن بإمكاني |
Elbette inanmıyorsun. | Open Subtitles | بالطبع أنت لا تعتقدين ذلك. |
KITT'in gerçek hissettiğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين حقا أن كيت لديها مشاعر ، أليس كذلك؟ |
Hâlâ buralarda olduklarını düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين حقا أنهم لا زال يتسكعون بالقرب من هنا ، أليس كذلك؟ |
Benim öldürdüğümü düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، أنت لا تعتقدين أنني فعلتها، أليس كذلك؟ |
Buna izin vereceğimi düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين حقاً أنني سأسمح لك بفعل هذا، أليس كذلك؟ |
Bununla bir alakam olduğunu düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين بأن لدي شيءً يمكنني القيام به حيال ذلك ، أليس كذلك ؟ |
Onun babası olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين أنه الأب, أليس كذلك؟ |
Bizimle alakası olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعتقدين أننا على صلة بذلك، صحيح؟ |