Seninle gurur duymak istiyorum. lrma, beni Anlamıyorsun. Daha önce kimseye karşı böyle şeyler hissetmedim. | Open Subtitles | لكن يا ايرما,أنت لا تفهمين أنا لا أريدك أن تفعلين هذا من أجلى |
Anlamıyorsun. Ares delirdi. Bu kazanamayacağınız bir savaş. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين إنه مجنون هذا قتال لا يمكنك كسبه |
Anlamıyorsun! Buna çok sıkı çalıştım ! | Open Subtitles | أنت لا تفهمين لقد بذلت جهدا كبيرا في هذا الأمر |
Bak, Anlamıyorsunuz, O şimdi orada kızımı alıyor, şimdi, şimdi! | Open Subtitles | أنت لا تفهمين إنه هناك الآن إنه يقلها الآن، الآن |
Hayır, Anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين إنها لم ترد ذلك الطفل مطلقا |
Hayatımdaki en önemli şey ve sen Anlamıyorsun, Kathy! | Open Subtitles | الشيء الوحيد المهم لي في كل حياتي و أنت لا تفهمين كاثي |
- Anlamıyorsun. Biraz önce bana onu nasıl kurtaracağımızı söyledi. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين لقد قال لي للتو طريقة إنقاذه |
Hayır, hayır.Anlamıyorsun. Benim hafızam kötüdür. | Open Subtitles | لا, لا, لا, أنت لا تفهمين أعني ذاكرتي كانت رديئة من البداية |
Tamam, bak Anlamıyorsun. Burada kalamam. | Open Subtitles | حسنا ، هيا ، أنت لا تفهمين لا أستطيع البقاء هنا |
- Evet, Dee, Anlamıyorsun, tamam mı? - Erkekler böyle yapar! | Open Subtitles | أنا سأستعيدها في نهاية اليوم دي أنت لا تفهمين هذا |
Anlamıyorsun, o günlerin hepsi bulanık benim için. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين تلك الأيام كلها مشوشة بالنسبة لي |
Anlamıyorsun. Bir puan yükseldiler ve hata payı içindeler. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين لقد أصبحوا ورائنا بفارق نقطة واحدة |
Anlamıyorsun. Ona bu şekilde davranmak zorundayız. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين يجب ان نعاملها بتلك الطريقة |
Anlamıyorsun. O trenden atladığında hastalandın. Yardıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين ، عندما قفزت من ذلك القطار أصبحت مريضة ، تحتاجين المساعدة |
Anlamıyorsun değil mi? Yaptığımız şey yüzünden onu kaybettim. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين الأمر, لقد فقدتها بسبب مافعلناه |
Geleneklerimizi Anlamıyorsun. Üstelik neden yapasın ki? | Open Subtitles | حسناً, أنت لا تفهمين عاداتنا ولكن مجدداً, ولماذا يجب عليك فهمها؟ |
Hepimizin var. Hayır, Anlamıyorsun, tamam mı? Bu otel için her şeyden vazgeçtim ben. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين الأمر أنا تخليت عن كل شيء من أجل هذا الفندق |
Anlamıyorsun, hamilelik süresince çok içiyordun ve beni evimden atmıştın. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين. كنت تتعاطين المخدرات وأنت حامل. |
Anlamıyorsunuz, Doktor. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين يا دكتورة الأمور تغيرت هنا |
Anlamıyorsunuz işte. Katolik kilisesine çok önemli bir söz verdim ve... | Open Subtitles | أنت لا تفهمين ، لديّ التزام مقدس تجاهالديانةو.. |
Lütfen, hiç Anlamıyorsunuz. 10 kişi için yemek pişirmem gerekiyor. Yemek pişirmekten hiç anlamam. | Open Subtitles | أرجوك، أنت لا تفهمين يجب علي أن أطبخ لعشرة أشخاص |