Buralı değilsiniz. Kurşunlama olayını bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لست من هنا ولن تعرف بشأن إطلاق النار |
Ebeveyn ya da öğretmen değilsiniz. Polis olmadığınızsa kesin. | Open Subtitles | أنت لست من الأهل و لست من الأقارب و بالتأكيد لست شرطياً |
Buralı değilsiniz, geçen Kasım'da burada değildiniz o yüzden bunu anlamanızı beklemiyorum. | Open Subtitles | أنت لست من هنا و لم تكن هنا في نوفمبر الماضي لذا لا أتوقع منك أن تفهم هذا |
Buradan olmadığın çok belli. | Open Subtitles | أنت لست من هذه الأرجاء |
Buradan olmadığın çok belli. | Open Subtitles | أنت لست من هذه الأرجاء |
Olduğunu sandığım kişi değilsin. | Open Subtitles | أنت لست من كنت أعتقد |
Ülkemizden değilsiniz, o yüzden bazı farklılıkların gözünüzden kaçması normal. | Open Subtitles | أنت لست من هنا، فمن الطبيعي أنك لا تدرك بعض الأمور |
Biliyorsunuz, saf bir yetenek olarak adlandırdığımız şey siz değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لست من نستطيع أن نطلق عليه موهبة خالصة |
Siz ikinci vuruşta değilsiniz ama çok tehlikeli bir durumun içindesiniz. | Open Subtitles | أنت لست من المضربين عن اثنين، و ولكن، كما تعلمون، ضربة اثنين، أنت على الجليد الرقيق. |
Siz, benim adamlarımdan biri değilsiniz. | Open Subtitles | أيها السيد ، أنت لست من توابعي |
Siz, benim adamlarımdan biri değilsiniz. | Open Subtitles | أيها السيد ، أنت لست من توابعي |
Eğer kim olduğunuzu biliyorsanız, o zaman bu dünyadan değilsiniz demektir. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف من أين أنت إذا أنت لست من هذا العالم . |
Karısını aldatacak, ailesini üzecek güvenini sarsacak bir adam değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لست من نوع الأباء ...الذين يخونون زوجاتهم يؤذي عائلته... يخون ثقتهم |