Bu doğru değil, değil mi? Aslında şu tazıyı görmedin. | Open Subtitles | ذلك ليس صحيحاً أنت لم ترى الكلاب البرية تلك، صحيح؟ |
Bu korkunç evin kalbini görmedin. | Open Subtitles | أنت لم ترى مُطلقاً قلب هذا البيت المُروع |
Bunu sen görmedin, hatırlamıyorsun! | Open Subtitles | أنت لم ترى هذا وانا لا أملك أي ذكرى منها الأن |
Hiçbir şey görmedin, duymadın ve hatırlamıyorsun, hı? | Open Subtitles | أنت لم ترى أو تسمعى بأيّ شيء و لا يتذكرى أي شيء؟ |
Hadi gel de bizimle otur. Jackie, Doris ve Helen'i uzun süredir görmüyorsun. | Open Subtitles | تعال اجلس معنا أنت لم ترى جاكي و دوريس و هيلين منذ مدة طويلة |
Şansa kafasını görmüş olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | أنا بخير أنت لم ترى أيّ رأس بالمصادفة، أليس كذلك؟ |
- Hala ıstakoz görmedin değil mi? | Open Subtitles | حسنا أنت لم ترى سرطان البحر حتى الأن هل أنت؟ |
İşaret falan görmedin çünkü orada değildi. En zor kısmı... ..ne biliyor musun? | Open Subtitles | أنت لم ترى أي إشارة لأنها لم تكن هناك، الشيء القاسي؟ |
İmgelemlerinde benimle ilgili bir şeyler gördüğünü sanıyorsan.. Daha hiç bir şey görmedin. | Open Subtitles | ...تعتقد أنّك رأيت شيئاً عني في رؤاك أنت لم ترى أي شيء بعد |
O büyük prodüksiyonun ortasında kendini görmedin tabii. | Open Subtitles | أنت لم ترى نفسك اليوم في الخشبة في وسط ذلك الإنتاج العملاق؟ |
4x4 Chevrolet'ye binen beş genç görmedin mi? | Open Subtitles | أنت لم ترى سيارة دفع رباعي وبها خمسة اشخاص صغار؟ |
Eli kancalı küçük Kolombiyalıyı görmedin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم ترى شخص كولمبي صغير يرتدي خطّاف ذراع، أليس كذلك؟ |
Katili görmedin, kurbanı çok az gördün. | Open Subtitles | إذا أنت لم ترى القاتل بالكاد رأيت الضحية |
yenmek için oldukça zorduç canım sen daha bir şey görmedin bile. | Open Subtitles | لقد كان الأمر صعباً , في الفوز بذلك حبيبي , أنت لم ترى شيئاً بعد |
Bak, heykeli görmedin çünkü görmek istemedin. | Open Subtitles | أنت لم ترى التمثال لأنك لم ترغب في أن تراه |
Kulübedeyken o adamı gerçekten görmedin, değil mi? | Open Subtitles | في الكوخ, أنت لم ترى ذالك الرجل, اليس كذالك؟ |
Bahçende bir adam falan görmedin. Hepsini kafanda kuruyorsun kardeşim. | Open Subtitles | أنت لم ترى أى شخص فى ساحتك ، كل هذا فى عقلك فقط ، يا أخى |
Büyükbabanın bu ekmeği elinden düşürdüğünü görmedin değil mi? | Open Subtitles | أنت لم ترى الجد يسقط قطعة الخبز هذه، صحيح ؟ |
Gemi, onları eski hallerine döndürdüğünde nasıl davrandıklarını görmedin sen. | Open Subtitles | أنت لم ترى كيف كان طريقتهم عندما عجزت السفينة أسترجاع شخصياتهم القديمة |
90'lı modellerde gümüş ve siyah bir Lincoln görmedin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم ترى سيارة قديمة من موديلات التسعينات |
Evet, Ona çok kızgınım. Hadi ama! Onu yıllardir görmüyorsun. | Open Subtitles | أقصد أجل، أنا غاضب منها ولكن هيا، أنت لم ترى هذه الفتاة منذ متى ؟ |
Kardeşimi görmüş olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم ترى أخي,أليس كذلك؟ |