İnsanlara bunun nasıl olduğunu açıklayacak biri olarak burada bulunduğum için şanslısın. Bunun farkında mısın? | Open Subtitles | أنت محظوظ أني هنا لتفسير هذا للناس بطريقة ما ، أتلاحظ هذا ؟ |
-Zamanında geldiğim için şanslısın. | Open Subtitles | -أجل، أنت محظوظ أني عدت في الوقت المناسب |
Seni içeri tıkmadığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أني لم أضعك في الحجز |
Şanslısın ki hala çalışıyorum ve yapayalnızım. | Open Subtitles | أنت محظوظ أني ما زلت مستيقظة للعمل وانا لوحدي |
Şanslısın ki sana ihtiyacım var bu sıralar yoksa çoktan gitmiştin | Open Subtitles | أنت محظوظ أني لا زلت أحتاجُك وإلا كنت قد انتهيت منذ زمن طويل |
Şiddetten hoşlanmadığım için şanslısın dostum. | Open Subtitles | أنت محظوظ أني أكره العنف يا رجل. |
Bak, davacı olmadığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنظر، أنت محظوظ أني لم أقم بمقاضاتكم. |
Sakal sevmediğim için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أني أكره اللحى. |
Yufka yürekli olduğum için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ أني سريعة الأغراء. |
- Burada olduğum için şanslısın o zaman. | Open Subtitles | حسنا، أنت محظوظ أني هنا |