"أنت هنا لأنك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Buradasın çünkü
• için buradasın
• ettiğin için

Buradasın çünkü biricik dostuna borçlusun.
لا شيء يتغير. أنت هنا لأنك تدينين لصديقتك الوفية بمعروف.

Buradasın çünkü yanlış seçimler yaptın ve kalmayı seçtin çünkü daha fazlasını arıyorsun.
أنت هنا لأنك جعل الخيارات الخاطئة واخترت البقاء ل كنت تبحث عن شيء أكثر من ذلك.

Buradasın çünkü kontrol etmen gereken tek şeyi kontrol edemedin.
أنت هنا لأنك لم تستطع التحكم في الشئ الوحيد .. الذي كان عليك التحكم فيه

Daha kıdemli bir subaya vurduğun için buradasın.
أنت هنا لأنك ضربت ضابط أعلى رتبة منك

Tipik bir öğrenci olmadığın için buradasın.
أنت هنا لأنك لست طالباً عادياً.

Çünkü iyi bir denizci gibi emirlere itaat ettiğin için geldin.
أنت هنا لأنك تتبع الأوامر مثل البحارة الصالحين

Buradasın, çünkü birini kaybetmenin nasıl bir his olduğunu öğrendin.
أنت هنا لأنك تعرف ما هو شعور أن تخسر شخصاً ما

Buradasın çünkü zaten hep buraya gelecektin.
أنت هنا لأنك طوال حياتك في طريقك إلى هنا

Buradasın, çünkü bu iş için en iyi adam sensin.
أنت هنا لأنك أفضل الرجال للمهمة

Buradasın çünkü yürüdüğümü gördün ve beni takip ettin.
أنت هنا لأنك رأيتني أمشي وتبعتني

Buradasın çünkü dünyayla ilgili garip bir şeyler sezdin.
أنت هنا لأنك تستشعر بخلل ما في العالم

Buradasın çünkü bir Hornet router'ına erişimimiz olduğunu düşünüyorsun.
أنت هنا لأنك تظن أننا نملك دخولا متخفيا إلى جهاز توجيه شبكة " الدبور".

Buradasın, çünkü burada olmamalısın.
أنت هنا لأنك لا ينبغي أن تكون هنا.

Buradasın, çünkü tutuklusun.
أنت هنا لأنك موقوف

Buradasın, çünkü üzgün ve yalnızsın.
أنت هنا لأنك حزينة ووحيدة

Buradasın, çünkü sana bir iyilik yapmamı istedin ve benden bunu istediler, bu yüzden çeneni kapa.
-أتعلم؟ أنت هنا لأنك طلبت مني ... خدمة، وهم وافقوا عليها لأجلي...

Cyrus, mahkemeye silah soktuğun ve duruşma sırasında davalıyı tehdit... ettiğin için hapse girmişsin.
سايروس " أنت هنا لأنك قدمت " سلاحاً إلى قاعة محكمة وهددت مدعي عليه خلال محاكمته

Hayır, bunu hak ettiğin için oradasın!
لا , أنت هنا لأنك تستحق هذا