Eğer benim başıma bir şey gelirse, Sen ve kardeşin hapse gideceksiniz. | Open Subtitles | لو حدث أي شيء لي أنت و أخوك ستذهبون للسجن |
Sen ve kardeşin Khalid Ansari ile ne yapıyordunuz? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل أنت و أخوك مع خالد الأنصاري؟ |
Peki. Sen ve kardeşin tüm sabah okuldaydınız, öyle mi? | Open Subtitles | إذن أنت و أخوك كنتما في المستشفى طوال الصباح؟ |
Dinle, Sen ve kardeşin -- merak etme, kasabadan ayrılıyoruz. | Open Subtitles | . .إسمع , أنت و أخوك أوه, لا تقلق . |
Abinle beni aramayı bırakmalısınız. | Open Subtitles | أنت و أخوك , عليكما أن تتوقفا عن البحث عني |
Sen ve kardeşin, ikiniz de iyi kirleticiler gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت و أخوك تبدوان ملوِّثان جيّدان |
Sen ve kardeşin yabancıları avlıyorsunuz, tamam. | Open Subtitles | أنت و أخوك تعتبرونهم دُخلاء، صحيح؟ |
Sen iyi çıkmışsın, Sen ve kardeşin. | Open Subtitles | أوه ، كنت مثل تسديدة كبيرة ، أنت و أخوك . |
Ancaki, sonra ben gücümü kazandım, biliyorsun, annenle tanıştım ve Sen ve kardeşin doğdu, o zaman düşünmeye başladım... | Open Subtitles | و قابلت أمك و أنت و أخوك ، بدأت أفكر أنه ربما... |