Belki seks sırasında konuşabilirsin. | Open Subtitles | يا، لَرُبَّمَا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتكلّمَ أثناء جنسِ. |
Lütfen dışarı gel, Bob'la konuşabilirsin. | Open Subtitles | رجاءً إخرجْ لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتكلّمَ مع تَهْزُّ. |
Annemle konuşabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتكلّمَ مع أمِّي. |
Muhtemelen kaşlarını alırken Maeby ile konuşabilirsin. | Open Subtitles | ربما أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتكلّمَ مع Maeby بينما أنت تَحْصلُ على حواجبِكَ سَحبتَ. |
Benimle konuşabilirsin. Saçmalık. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتكلّمَ معني. |