| Benim hikâyem İngiltere'de, beyaz bir sayfayla ve göçmen ailemin sessizliğiyle başladı. | TED | بدأت قصتي في أنجلترا بصفحة بيضاء و صمت من آبائي المهاجرين. |
| İngiltere futbol maçlarında daha fazla insan ölüyor. | TED | قُتل الكثير من الناس في مباريات كرة القدم في أنجلترا. |
| 3 yıl geçmeden onun kraliçesiydim, o ise İngiltere'nin kralı. | Open Subtitles | ولكن خلال ثلاث سنوات , أصبحت ملكته "وهو ملك "أنجلترا |
| Müzisyen Mark Smeaton'ın, İngiltere Kraliçesi Anne'le zina ile vatana ihanetinden, infazına izin veriyorum. | Open Subtitles | وأعدام مارك سمتون من أجل الزنا أيضا مع أن. ملكة أنجلترا. |
| Kardinal Wolsey'in çok iyi manipüle etmesiyle, şu anda İngiliz manastırları Yeni Dünya'nın altın madenlerinden daha zengin. | Open Subtitles | فالكاردينال ويلسى ماهر فى أمر التلاعب وتشهد له جميع أديرة أنجلترا. فهي أكثر ثراء من مناجم الذهب فى العالم الجديد. |
| İngiltere Kraliçesi Anne'in zinadan ve vatana ihanetten Kralın huzurunda yakılıp, kellesinin vurulmasına izin veriyorum. | Open Subtitles | أن ,ملكة أنجلترا. بتهمة الزنا والخيانة. فحرقها أو قطع رأسها سيكون من دواعى سرور الملك. |
| Böylelikle İngiltere İspanya ile evlendi. Henry ve Katherine değil. | Open Subtitles | لذا تزوجت أنجلترا وأسبانيا وليس هنرى وكاثرين. |
| Sadece İngiltere Kilisesine yeni bir başpiskopos atamak yeterli olur. | Open Subtitles | قد يكون كافيا تعيين رؤوساء جدد للكنيسة فى أنجلترا. |
| Buyrun beyler, İngiltere'ye kadar yürüyebilirsiniz. | Open Subtitles | حسنأ,أيها النبيل, الطريق أمامك طويل للعوده الى أنجلترا |
| İngiltere'de genç kızların böyle gezmesine izin verilmez. | Open Subtitles | في أنجلترا, السيدات الصغيرات غير . مسموح لهم بِ العبور خلال الاشجار |
| 7 ay boyunca D-Day'e hazırlanmak... -...için İngiltere'de vakit geçirdik. | Open Subtitles | لقد علقنا لسبعة أشهر حول أنجلترا للأستعداد ليوم الإنزال |
| Onlar burada, Nazarene' nin doğduğu yerde, İngiltere' deler. | Open Subtitles | انهم هنا فى أنجلترا من أجل ميلاد النصرانى |
| Şeytanın, iblisin İngiltere' deki adı olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم أن نك العجوز هو الأسم الذى يطلق على الشيطان فى أنجلترا |
| İngiltere'deki en aptal adamlardan biriyle evlendiğini biliyor. | Open Subtitles | أنها تعلم أنها ستتزوج واحدا من أغبى الرجال فلى أنجلترا |
| İngiltere'de benden daha iyi müzik kulağı olan biri olduğunu sanmıyorum | Open Subtitles | هناك القليل من الأشخاص فى أنجلترا يتمتعون بسماع الموسيقى مثلى |
| Çünkü yanlış çocuğu ta İngiltere'ye yollamak istemezdin. | Open Subtitles | لأنك لا تريد أن ترسل البنت الخطأ إلى أنجلترا |
| İngiltere'deki altı aylık görevden sonra ilk kez araba kullanıyorum. | Open Subtitles | أول مرة أقود بعد مهمة لـ 6 أشهر في "أنجلترا" |
| Sen İngiltere'yi terk ettikten 16 saat sonra evine baskın düzenlendi. | Open Subtitles | هل بمثابة المفاجئة لك أن تعلم أنك بعد مغادرتك أنجلترا بستة عشر ساعة قامت الشرطة بمداهمة المنزل؟ |
| Bütün İngiltere'nin en eski ve en yeni kardeşlik kulübü. | Open Subtitles | النقابة الأخوية الأقدم والأجود في أنجلترا أجمالاً |
| Annem İngiltere'den tatlı havuç ve kimchi gönderdi. | Open Subtitles | أمي أرسلت الكيمـشي و والبطاطا الحلوة من أنجلترا |
| Laura ve Sarah kalabalık bir koğuşta kalmış, koğuştaki İngiliz kızlar da toplanıp gittiklerini söyledi. | Open Subtitles | لورا و سارا أقاموا في في غرفة مؤقتة و مزدحمة مع فتاتين آخريتين من أنجلترا الذين قالوا بأنهم قاموا بحزم أغراضهم و رحلوا |
| ve onu İngiltereye davet etti, ve yıllarca birlikte çalıştılar, | Open Subtitles | و أحضره إلى أنجلترا و من ثم عملوا معاً لسنوات |
| Herkese İngiltereden selamlar... | Open Subtitles | "ألق التحية على الجميع من أنجلترا" |
| Eğer sıradaki İngiltere kraliçeliğine adını yazdırmazsan, babam iyice rezil olmadan, seni öldürür ve İngiltereyi istila etmek için İskoçyayı kullanır. | Open Subtitles | إذا لم تدعىّ بخلافتكِ لملكة انجلترا. والدى يمكن أن يقلل خسائرة بقتلكِ. وينال أسكوتلندا ، ليعد العدة بجيوشها ، ويغزو أنجلترا. |