| Tanrı'ya şükür Andre Waters'ın ailesi aramam konusunda çok naziklerdi ve "Biliyor musun, Andre'ye ne olduğunu bilmek istiyoruz. | TED | والشكر لله عائلة أندريه واترز كانت متفاعلة أثناء الإتصال، وقلت لهم: "أتعرفون؟ نريد أن نعرف ما الذي حدث لأندريه؟ |
| Şef Andre'nin bu çorbası çokça övgü alır. | Open Subtitles | وكبير طبَّاخين أندريه أصبحَ الشهرة العالية لتلك الشوربةِ. |
| Cardoso, bu Andre, davetiyeleri bize o verdi. | Open Subtitles | كاردوزو، هذا هو أندريه من أحضر لنا التذكارتين |
| André'nın yatağa ihtiyacı yok. Biraz saman onu mutlu edecektir. | Open Subtitles | أندريه ليس بحاجةٍ إلى سرير انه سيكون سعيد ببعض القشة |
| Andrei'ye hamile olsa, yine de kendisiyle evlenir miydi, diye sordu. | Open Subtitles | لقد سألت أندريه ما إذا كان سيتزوجها إن كانت حبلى. |
| Andre, annesine hediye almaya gelmişti. | Open Subtitles | جاء أندريه إلى المتجر ليشتري قستان لأمّه |
| Ve Andre'yle karşılaşana dek hep saklanmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً أختبئ إلى حين التقيت بـ أندريه |
| Andre iş buldu, iyi para kazandı ve onunla evlenmemi istedi. | Open Subtitles | وجد أندريه عملاً، يجني مالاً جيداً فطلب منّي تزوّجه |
| Kapalı gişe Andre. Bütün biletleri geri ödememiz gerekecek. | Open Subtitles | مسرح جديد يا أندريه يجب أن نبحث عن مسرح كامل |
| Bir hafta boyunca Andre Agassi'nin çiftlerdeki partneriydim. | Open Subtitles | أنا كنت شريك بالضعف مع أندريه أجاسي لإسبوع كامل |
| Bir hafta boyunca Andre Agassi'nin çiftlerdeki partneriydim. | Open Subtitles | أنا كنت شريك بالضعف مع أندريه أجاسي لإسبوع كامل |
| Andre ve Jamaikalılarla bir görüşme yapmalıyız. | Open Subtitles | نريد أن نحدّد لقاءاً مع أندريه والجامايكيون |
| Andre, Dedektif Mason. Dedektif Mason, Andre. | Open Subtitles | أندريه، المخبر مايسون مخبر مايسون، أندريه |
| - Maria, ben gitmeliyim. - Niye bu kadar erken, Andre? | Open Subtitles | ماريا يجب أن أذهب لماذا الوقت مبكر يا أندريه ؟ |
| Andre Benson evinde tek başına televizyon seyrediyordu. | Open Subtitles | أندريه بنسن كَانَ في منزله وحيدا يشاهد التلفاز وعلى الأغلب يشاهد فيلم |
| Usta Andre 20'lerinin sonunda 30'ların başında ortalama bir adam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المعلم أندريه قال انه رجل أبيض تقليدي في أواخر العشرينيات أو اوائل الثلاثينيات |
| André'nın çok basit ihtiyaçları var. Bence bu harika. | Open Subtitles | أندريه يحتاج مثل هذه الحاجات البسيطة ذلك عظيم |
| Annem bana Zinho derdi. Ama babam her zaman André diye çağırdı. | Open Subtitles | كانت أمّي تناديني زينهو، لكنّ أبي ناداني دائماً أندريه |
| Andrei çok korkmuş ama ne yapmasını istediklerini söyledi. | Open Subtitles | هو فعلا أندريه يخشاه ولكنه قال لنا ما قد طلبوا منه القيام به |
| Andrzej'e gidip yapamayacağımı söylediğim zamanı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أني أتيتُ إلى أندريه لأخبره بعدم قدرتي على ذلك |
| Öğretmeni Anders'in kollarındaki morlukları görmüş. | Open Subtitles | معلم المدرسة رأى جروح على ذراعي (أندريه) |
| bir düzine Andres tanıyorum: Andre Lebourge, Andre Clou, Andre Bercier. | Open Subtitles | أعرف اثنا عشر (أندريه) , (أندريه ليبورج) (أندريه كلو) ، (أندريه بيرسيه) |
| Andrée'ye gerçekten aşık mı yoksa Albertine'i kıskandırmak için mi öyle davranıyor, kestiremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتبين حقاً إن كان واقعاً في حب أندريه أو كان يفعل ذلك ليثير غيرة البرتين |
| Andrés, Lorenzo ve Felipe geri dönmediler. | Open Subtitles | أندريه لورينزو و فيليب لم يرجعا |
| Andrej Zborowsky kendini tamamen bilime kaptırmıştı. | Open Subtitles | وكان شهية أندريه زبروسكي فقدت نهائيا للعلم |
| Andrew Fleming'in laboratuvarı dağınık olmasaydı penisilin keşfedilemezdi, değil mi? | Open Subtitles | لولا تردد أندريه فليمنج في غسل أطباق بيتري, العالم لم يكن يحصل على الأنسلوين أليس كذلك؟ |
| André Jurieux, dinleyicilerimiz için bir şeyler söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | سيد (أندريه جوريو)، كلمة من أجل مستمعينا -بعض الكلمات القليلة |