Fakat Endonezya'dan ilginç bir anekdot (mini öykü) buldum. | TED | لكن كانت هناك طرفة مثيرة وجدتها في أندونسيا. |
Daha ucuz ve daha hoş olan kutlama Wayan Nuriyasih adındaki şifacıya Endonezya'da bir ev alması için yapacağınız bağışlar olur. | Open Subtitles | أسمى طريقة للأحتفال هى بالتبرع الى رياشى فى أندونسيا لبناء منزل |
Hey, Liz, Endonezya da bir seks turuna katılan jimnastik hocan aradı. | Open Subtitles | ليز, مدرس رياضة من رحلة سياحية في أندونسيا إتصل |
Annem Endonezya'da fakir çocukların ayakkabı yaptığı bir hayır kurumunu ziyaret ediyor. | Open Subtitles | والدتي في أندونسيا تزور عملها الخيري حيثما يصنع الأطفال الفقراء الأحذية |
Endüstriyel kirlilik yüzünden boğulan Pekin gibi şehirlerde, Kanada'nın dümdüz edilmiş eski kutupaltı ormanlarında ve Endonezya'daki yakılmış yağmur ormanlarında bulundum. | Open Subtitles | من التلوث الصناعي "والغابات المحترقة بـ"كندا "اقتلاع الغابات المطيرة بـ"أندونسيا عن طريق حرقها |
Endonezya'da şiddetli sel felaketi meydana gelmişti. | TED | كان هناك سيول فى أندونسيا. |
Hayır, ben Endonezya'da altın arıyordu diye biliyorum. | Open Subtitles | لا، أعتقد أنه كان ينقب بحثاً عن شي مختلف الذهب في (أندونسيا) |