ويكيبيديا

    "أنكِ تكرهين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nefret ettiğini
        
    Geçen hafta, ""Dev Çakal Wile Ayağı"'ndan nefret ettiğini sen söyledin. Open Subtitles الأسبوع الماضي, أنت قلتِ أنكِ تكرهين أقدام القيوط الضخمة التي لديك
    - Ergen kız partisine gidiyorum. - Onlardan nefret ettiğini sanıyordum. Open Subtitles أنا ذاهبة لحفل تجميل ظننت أنكِ تكرهين هذا
    Adamdan nefret ettiğini sanıyordum. Neden onunla seviştin? Open Subtitles ظننت أنكِ تكرهين هذا الرجل لماذا نمتِ معه إذاً؟
    Tamam, bu sorudan nefret ettiğini biliyorum ama soracağım. Open Subtitles أعرف أنكِ تكرهين هذا السؤال لكنني سأسألكِ
    Sürprizlerden nefret ettiğini bilirim, ama bu sürprizlere olan karşı tutumunu değiştirecek. Open Subtitles أعلم أنكِ تكرهين المفاجآت لكن هذه ستغيّر وجهة نظركِ إليها
    Bak, bu planlamalardan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أنظري، أنا أعرف أنكِ تكرهين كل هذا الإزعاج والترتيبات
    Öğrenciler beni alabilir, uçmaktan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles ،يمكن للطلاب أخذي أعلم أنكِ تكرهين الطيران
    Bilirsin, bir kıyafetten nefret ettiğini düşünürsün bu yüzden hizmetçine verirsin. Open Subtitles تعرفون عندما تقررين أنكِ تكرهين شيء من الملابس حتى تعطيه لخادمتك ؟
    Onun senin arkadaşın olduğunu ve burada olduğumdan benden nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles انتظري اسمعي، أعرف أنه كان صديقكِ وأعرف أنكِ تكرهين وجودي هنا
    Annemle babamdan nefret ettiğini söylemekle aynı şey! Open Subtitles أياكِ أن تقولي أنكِ تكرهين تارا ثانية
    Hatırlıyor musun, beş altı yaşlarındaydın yer çekiminden nefret ettiğini söylerdin ve çatıdan atlayıp, uçmak isterdin. Open Subtitles أتتذكرين عندما كان عمرك حوالي خمسة أو ستة وقلت أنكِ تكرهين الجاذبيةً... ...
    Neden muhabire askerlerden nefret ettiğini söyledin? Ne? Open Subtitles لماذا أخبرتِ الصحفي أنكِ تكرهين الجنود؟
    Duygusal şeylerden nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنكِ تكرهين الأشياء العاطفية
    nefret ettiğini biliyorum ama kaçış yolun yok. Open Subtitles أعلم أنكِ تكرهين ذلك، و لكن ما من مفر
    Siyah beyaz filmlerden nefret ettiğini sanıyordum. Open Subtitles توقعت أنكِ تكرهين أفلام الأبيض والأسود .
    Kadınlardan nefret ettiğini söylediğim için üzgünüm. Open Subtitles آسفة لأني قُلت أنكِ تكرهين النساء
    Arkadaşın fotoğrafından nefret ettiğini söyledi. Open Subtitles صديقتكِ قالت أنكِ تكرهين صورتكِ
    Moleküler biyolojiden nefret ettiğini düşünürdüm. Open Subtitles إعتقدت أنكِ تكرهين البيولوجيا الجزئية
    Bundan nefret ettiğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنكِ تكرهين هذا.
    O boktan kitap kulübünden nefret ettiğini biliyorum da ondan. Open Subtitles أعرف أنكِ تكرهين نادي الكتاب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد