Ailen bu kadar geç saatte burada olduğunu biliyor mu Hunter? | Open Subtitles | أيعرف والديكِ أنكِ هنا لهذا الوقت المتأخر ؟ |
burada olduğunu biliyorum. Daha az önce gördüm seni. Ne güzel. | Open Subtitles | أعمل أنكِ هنا ، لقد رأيتكِ قبل دقائق هذا جميل |
Sadece bir buçuk gündür burada olduğunu biliyorum ama aileden biri gibiydin. | Open Subtitles | أعلم أنكِ هنا ,منذ يومٍ ونصف ولكنك أصبحتِ كجزء من العائلة |
Burada olduğuna çok sevindim. İçeri girebilir miyim? | Open Subtitles | انا سعيد جداً أنكِ هنا, هل يمكنني الدخول؟ |
Burada olduğunuzu anlamalıydım. | Open Subtitles | حسناً , كان على أن أعرف أنكِ هنا |
Burada olmana çok sevindim ama çıkman gerekmiyordu. | Open Subtitles | , أنا سعيد أنكِ هنا لكن لم تكوني مضطرة لكي تأتي |
Şimdi sen bana hergün burada olduğunu kıçını terlettiğini, ve bu yetkili maymunların ıslanmana bile izin vermediklerini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقولين لي أنكِ هنا كل يوم تعملين جاهدة و هؤلاء القردة لايدعونك أن تبللي نفسك حتى ؟ |
Affedersin. Senin burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | إني آسفة، لم أكن أعلم أنكِ هنا |
Baban burada olduğunu biliyor mu Oonagh Dempsey? | Open Subtitles | هل أبوك يعلم أنكِ هنا ؟ أوناه ديمبسي ؟ |
burada olduğunu biliyorum. Gel de yüzleşelim. | Open Subtitles | أعلم أنكِ هنا لذا اخرجي |
burada olduğunu fark etmedim. | Open Subtitles | لم أكن اعرف أنكِ هنا |
burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنكِ هنا |
Zoe, kocan burada olduğunu duysa ne derdi acaba? | Open Subtitles | و (زوى),ماذا سيقول زوجك لو عرف أنكِ هنا ؟ |
burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | مرحباً، لم أعرف أنكِ هنا |
Langley'yi arayıp, burada olduğunu söyleyeceğim. Bunu yapamazsın. | Open Subtitles | سوفأتّصلبـ (لانجلي) سوف أتصل بهم وأخبرهم أنكِ هنا |
Burada olduğuna göre icabına baksan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تعتني بذلك الأمر بما أنكِ هنا |
Teşekkürler. Bekle. Burada olduğuna göre sana bir şey göstermek istiyorum. | Open Subtitles | شكراً طالما أنكِ هنا ، أردت أن أريكِ شيئاً |
Burada olduğuna göre, her şeyin yolunda gideceğine inancım tam. | Open Subtitles | حسناً , الآن بما أنكِ هنا أعرف أن كل شىء سيسير علي مايرام |
Daha önce gelirdim. Burada olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | كنت سآتي قبل ذلك لم أعرف أنكِ هنا |
Burada olmana sevindim. Seninle konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | سعيدة أنكِ هنا ، أريد أن أتحدث معكِ |
Burada olduğun için Humanich Laboratuvarında bir takım değişikler yapacağım. | Open Subtitles | بما أنكِ هنا سوف أقوم ببعض التغييرات في معمل الهيومانكس |
Sen olmadan tadı olmazdı o yüzden Gelmene çok sevindim. | Open Subtitles | ...لن يكون الأمر جيداً من دونك أنا سعيد أنكِ هنا |
Dur, anne. Buraya tartışmak için geldiğini söylemiştin. | Open Subtitles | مهلاً يا أمي، لقد اعتقدت أنكِ هنا لنناقش الأمر |
Senin burda olduğunu hatırlayınca, ve sizin Bayan Thorpe, beni hiçbir şey engelleyemezdi. | Open Subtitles | (وعندما تذكرتُ أنكِ هنا. أنتِ والآنسة (ثورب لاشيء كان يمكن أن يبقيني بعيداً |