Çünkü beni tamamen kaybetmek üzere olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | مجرد السلام عليك يا مريم لأنك تعرف أنك على وشك أن تخسرني للأبد |
Aşağı inmek üzere olduğunu söyleme lütfen bana. | Open Subtitles | أرجوك لا تخبرني أنك على وشك النزول |
İşinin bitmek üzere olduğunu söyle. | Open Subtitles | فقط أخبرني أنك على وشك الإنتهاء. |
Şu an ziyadesiyle alengirli bir teklif yapmak üzere olduğunuzu düşünüyorum Bay Toretto. | Open Subtitles | الآن, لماذا أعتقد أنك على وشك اقتراح شيء ما مراوغ حقا, سيد توريتو؟ |
Ben de onun bagaj genişliğine iltifat etmek üzere olduğunuzu sanmıştım. | Open Subtitles | توقعت أنك على وشك الإطراء عليها في صندوق سيارتك |
Şansımızın dönmek üzere olduğunu göreceksin Santana. | Open Subtitles | أظن أنك على وشك إكتشاف أن حظنا قد تغيّر يا (سانتانا). |
- O zaman kendinin değil babanın işlediği günahlar yüzünden ölmek üzere olduğunu bil. | Open Subtitles | -إذاً إعلمي أنك على وشك الموت... جزاءاً على خطايا أبيكي وليس خطاياكي أنت، |
Hannibal'ı yakalamak üzere olduğunu düşünüyorsan bunun sebebi onun öyle düşünmeni istemesi. | Open Subtitles | لو كنت تعتقد أنك على وشك الإيقاع (بـ(هانيبال فهذا لأنه يريدك أن تعتقد ذلك |
Eğer Hannibal'ı yakalamak üzere olduğunu sanıyorsan bu, Hannibal böyle düşünmeni istediği içindir. | Open Subtitles | لو كنت تتصور أنك على وشك الإيقاع (بـ(هانيبال فهذا لأنه يريدك أن تتصور ذلك |
Hanımefendi, ölümcül bir hata yapmak üzere olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | سيدتي، أعتقد أنك على وشك أن تقومي بعملٍ خاطئ |
Başkan Yardımcısı Daniels'ın başlatmasını önlediğimiz saldırıyı başlatmak üzere olduğunuzu öğrendim. | Open Subtitles | علمت أنك على وشك ...إطلاق الضربة النووية التى منعنا نائب الرئيس (دانيالز) للتو من إطلاقها |