Yani film yapmak hakkında kariyerim hakkında hele hele de senin hakkında ciddi olduğumu anla diye. | Open Subtitles | كي تري أنني جاد بشأن صناعة الأفلام و بشأن مستقبلي المهني و الأهم، بشأنك |
ciddi olduğumu anladığın sürece nasıl anlamak istiyorsan, öyle anla, Raylan. | Open Subtitles | افهمها بأي طريقة تريد " ريلين " طالما تفهم أنني جاد |
En azından ciddi olduğumu anladın. | Open Subtitles | على الأقل أنك علمت أنني جاد بالأمر، صحيح؟ |
Onu bu şekilde geri gönderin. Böylece ciddi olduğumu anlarlar. | Open Subtitles | أرجعه هكذا حتى يعرفوا أنني جاد |
Ben ciddiyim. Evini, arabasını. cep telefonunu aradım. | Open Subtitles | أنني جاد لقد أتصلت بالمنزل وبسيارتها وبهاتفها النقال وبدون رد |
Onu bu şekilde geri gönderin. Böylece ciddi olduğumu anlarlar. | Open Subtitles | أرجعه هكذا حتى يعرفوا أنني جاد |
Ve ciddi olduğumu düşünmezsin diye... | Open Subtitles | وبِحالة أنك لا تعتقدين أنني جاد.. |
Senin gibilere ciddi olduğumu ispatlamak için. | Open Subtitles | لأثبت للناس أمثالك أنني جاد |
Ne yani? ciddi olduğumu mu sandın? | Open Subtitles | ماذا هل تظنني أنني جاد |
- ciddi olduğumu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنني جاد. |
- Ben ciddiyim! - Hey, hey, hey. | Open Subtitles | أنني جاد |
Ben ciddiyim. | Open Subtitles | أنني جاد |