En yaşlı adam seçildiğimden beri artik genç bir adam olmadığımı fark ediyorum. | Open Subtitles | بما أنني أكبر سكان البلدة عمراً، بدأت أدرك أنني لم أعد شاباً |
Bana artık insan olmadığımı söylemiştin, ama yanılıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقولين أنني لم أعد إنساناً ولكنكِ مخطئة |
Bu evdeki herkes gibi artık benim de özel olmadığımı biliyorum ama hâlâ sevdiğim insanları korumalıyım. | Open Subtitles | أنا أعلم أنني لم أعد مُميز بعد الآن, مثل اي شخص آخر في هذا البيت, ولكن يزال علي حماية الناسالذينأحبهم. |
Yani artık güzel olmadığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إذاً ما تقوله هو أنني لم أعد جميلة بعد الآن؟ |
Artık canavar olmadığımı kanıtlamam için ne yapmalıyım? | Open Subtitles | ماذا علي أن أفعل لأثبت أنني لم أعد وحشا؟ |
Bundan böyle patronun olmadığımı biliyorum Annie zira bu, taleplerde bulunabileceğin anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أعرف أنني لم أعد رئيسك آني ولكن هذا لا يعني ان باستطاعتك أن تصدري لي أوامر |
Sadece artık o kişi olmadığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أقول فقط أنني لم أعد ذلك الشخص الآن |
Yani artık güzel olmadığımı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إذاً ما تقوله هو أنني لم أعد جميلة بعد الآن؟ |
Komadan çıkar çıkmaz, Artık eskiden olduğum aynı koşucu olmadığımı fark ettim. Bundan dolayı eğer kendim koşamayacaksam başkalarının koşabileceğinden emin olmak istediğime karar verdim. | TED | عندما أفقت من الغيبوبة، سرعان ما أدركت أنني لم أعد العدَّاءة التي كنت في السابق، فقررت، إن لم أستطيع أن أركض، أريد أن أحرص على أن الآخرين يستطيعون. |
Artık ona kızgın olmadığımı anladım. | Open Subtitles | ثم شعرت فجأة ، أنني لم أعد مستاءً منها |
"Orada tek başıma olmadığımı dikkate almalısın..." | Open Subtitles | ربما إنك لاحظت أنني لم أعد هنا بكاملي |
Artık genç olmadığımı mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقول أنني لم أعد يافعة بعد الآن؟ |
Artık oraya ait olmadığımı biliyorum ama yine de... | Open Subtitles | أعلم أنني لم أعد أنتمي لهذا المكان لكنّي... |
Bu sabah artık kısır olmadığımı öğrendim. | Open Subtitles | لقد هذا الصباح أنني لم أعد عقيمة |
Artık rahip olmadığımı söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تشير الى حقيقة أنني لم أعد كاهناً |
Belki bir gün sen de benim artık o Don olmadığımı fark edeceksin. | Open Subtitles | ربما يوماً ما ستدركين أنني لم أعد (دون) الذى تكرهينه |
Artık tilki olmadığımı biliyorum Kira. | Open Subtitles | أنا أرى أنني لم أعد الثعلب بعد الآن يا (كيرا). |
Artık Kadın Barınağı'nda olmadığımı anlamış olsa gerek. | Open Subtitles | ربما عرف أنني لم أعد في "مأوى النساء". |
(Gülüşmeler) Aslında, artık orta yaşların son demlerinde olmadığımı kabullenmem ve doğru olduğunu bildiğim her şeyi yazıya dökmeye karar vermem bana çok iyi geldi. | TED | (ضحك) كان ذلك مريحًا، على الرغم من ذلك، لمواجهة الحقيقة أنني لم أعد في آخر سكرات منتصف العمر، وقررتُ عندها كتابة كل حقيقة أعرفها. |
Artık nişanlı olmadığımı söylemek için aradım. | Open Subtitles | {\pos(192,195)}... نعم, إتصلت لأنني أردتكِ أن تعلمي أنني لم أعد خاطبًا |